“Sana kıyameti, ne zaman gelip çatacağını soruyorlar. De ki: Onun ilmi ancak Allah katindadır. Onun vaktini (ne zaman kopacağını) ondan başkası bilemez.”
Bu dünya son bulacağına ve ahiret hayatı başlayacağına göre, elbette kıyamet kopacak ve kıyâmetten sonra ahiret hayatına geçiş başlayacaktır. Ancak kıyâmet koptuktan sonra bütün insanlar mahşerde toplanacak. Cennet ve cehenneme giriş için hesap, mizan başlayacaktır.
Ne zaman kopacağını bilen var mı?
Çeşitli kılık ve kisveye bürünmüş; her şeyi bildigini ileri süren bir takım insanlar çıkıyor: Kıyâmet şu tarihte kopacak, diye tarih ve gün bildiler. Böylece kendilerini çok bilen gaybdan haber veren büyük allâme, büyük evliya olduğunu iddia cüretini gösterirler.
Bir kimsenin makamı, mevki, ilmî rütbesi, bilgi seviyesi ne kadar yüksek olursa olsun kıyametin ne zaman kopacağını asla bilemez. Kim: “Biliyorum” derse, mutlaka yalancıdır. Çünkü Allah bildirmemiştir. Yüce Allah, Kur’an-ı Kerim’de kıyâmetin ne zaman kopacağını bildirmediğini açıkça bildirmektedir:
“Sana kıyâmet saatinden, onun ne zaman kopacağından soruyorlar. De ki: O’nun ilmî (ne zaman kopacağı ilmi) ancak Rabbinin katindadır. Onun vaktini O’ndan (Allah’tan) başkası açıklayamaz. 0 göklere de yere de ağır gelmiştir. O size ansızın gelecektir. Sanki sen onu (kıyametin kopacağını) biliyormuşsun gibi sana soruyorlar. De ki: O’nun bilgisi ancak Allah katindadır. Ama insanların çoğu bu gerçeği bilmezler.”
Bu ayette açıkça görüldüğü gibi, “O’nun ilmi (ne zaman kopacağı ilmi) ancak Rabbinin katindadır. Onun vaktini O’ndan (Allah’tan) başkası bilemez.”
Cibril hadisi olarak tanınan meşhur hadisin dördüncü sorusunda Cibril Peygamberimiz (sav)’e sorar:
“Kıyamet ne zaman kopacak?” Allah Rasulü (sav) şöyle cevap verir:
“Sorulanın, sorandan daha fazla bilgisi yoktur.” Yani onun ne zaman kopacağını ne sen biliyorsun ey Cibril, ne de ben biliyorum demektedir.
Şu halde Cebrail ve Peygamberimizin bilmediğini hangi şeyh, hangi veli, kerametçi, hangi müneccim, falcı bilebilir?