Tarih ve siyer bilginleri (Allahü Teâlâ onlara rahmet eylesin) şöyle sözbirliği etmişlerdir ki Hazret-i Seyyidil Mürselîn (S.A.V.) on dört gün, on dört gece Avf oğlu Amr oğulları kabilesinde kaldılar. Kubâ mahallesinde bir mescit yaptı ki temelinin takva (ibadet) üzerine olduğunu Hak Teâlâ Kuran-ı Kerim’de şu âyet-i kerime ile beyan buyurmuştur:
«İlk günden beri temelleri takva üzerine kurulan Mescidin içerisinde namaza durman daha uygundur.» (Tevbe sûresi, âyet: 108)
Ve Peygamber (S.A.V.) ilk namazı bu Mescid-i Küba’da edâ ettiler.
Hazret-i Muhammed (S.A.V.) Mekke’den Medine’ye ayrılmasından sonra Hazret-i Ali (Allah ondan razı olsun) Mekke’de üç gün durdu. Sonra o kendisine emanet bırakılan eşyayı sahiplerine verdi. Geceleyin yola düştü. Hazret-i Muhammed (S.A.V.) henüz Küba’da iken o geldi, gündüz saklanıp gece yol alır, yürürdü. Mübarek ayakları kabarmış, parça parça olmuştu. Hazret-i Muhammed (S.A.V.) mübarek elini onun yarasının üstüne sürdü. Yaralar o anda iyileşti, şifa buldu. Bundan sonra da İmam Hazret-i Ali’nin ayağına hiçbir elem erişmedi.