Beş Vakit Namazın Rekât Sayıları, Sünnetleri Ve Faziletleri

By | 25 Mart 2015

bes-vakit-namazin-rekat-sayilari-sunnetleri-ve-faziletleri    Farz namaz vakitleri beştir.
Sabah namazı iki rekât; öğle namazı dört rekât, ikindi namazı dört rekât, akşam namazı üç rekât ve yatsı namazı dört rekâttır. Toplam rekât sayılan on yedidir.

Miraç gecesinde ilkin elli vakit olarak farz kılınmıştı, sonra hikmet-i İlâhînin bir gereği olarak beş vakte düşürüldü. Böylece Allâh in mü’min kullarına namazı kolaylaştırdığı ve düşürülen miktara oranla geride kalan miktarın ne kadar az ve kolay olduğu ortaya çıkmıştır. Nitekim müşriklerle savaşta ilk önce bir mü’minin on müşriğe bedel olduğu hükmü getirilmiş iken, bu kaldırılıp bir mü’min iki müşriğe bedel kılınmıştır. Yine ramazan gecelerinden uyuduktan sonra yemek, içmek ve cinsel ilişkiye girmek yasak iken, sonradan bu yasak “Tanyerinin aydınlığı gecenin karanlığından (yice ayrılıncaya kadar yiyip içebilirsiniz” ayeti ile kaldınlmıştır.

Namazın farz oluş delili şu ayet-i kerimedir:

“Namazı hakkıyla kılın, zekâtı verin, rükû edenlerle birlikte siz de rükû edin. ”

Vakitleri konusunda ise pek çok ayet ve haber bulunmakta olup âyetler şunlardır:

“Gerek akşam vaktine girdiğinizde, gerek sabaha eriştiğinizde (namazla) Allâh’ı zikredip yüceltin. Göklerde veyerde bütün övgüler yalnız O’na mahsustur. Şu halde, öğle ve ikindi vakitlerine eriştiğinizde de (namaz ibadetiyle) O’nu zikredip yüceltin. ”
Bu iki âyette beş vakit namaza işaret edildiği söylenmiştir. Ayetteki “Allâh’ı yüceltin” ifadesi “namaz kılın” anlamındadır. “Akşam vaktine girdiğinizde” ifadesi akşam ve yatsı namazlarını, “sabaha eriştiğinizde” ifadesi sabah namazını ifade etmektedir.
“Çünkü namaz tüm mü’minler için belirli vakitlerde ifa edilmesi gereken bir kulluk görevidir. ”
“Sabah akşam ve bir de gecenin gündüze yakın ilk saatlerinde namaz kıl. ”
“Güneşin zevalinden gecenin karanlığ basıncaya kadar (belli vakitlerde) namaz kıl. ”
Ayetteki “dülûk” ifadesine kimi müfessirler güneşin batması, kimileri ise “güneşin zevali” anlamını vermişlerdir.
“Güneşin doğuşundan ve batışından önce (namazla) rabbini överek yücelt. Yine gecenin bir kısmında ve gündüzün iki yakasında (namazla) rabbinin şanım yücelt ki O’nun rızasına eresin. ”
Katâde şöyle demiştir:

“Güneş doğmadan önce” ifadesi ile sabah namazı; “batmadan önce” ile ikindi namazı; “gecenin bir kısmında” ifadesi ile akşam ve yatsı namazı ve “gündüzün iki yakasında” ifadesi ile ise öğle namazı kastedilmiştir.
Şimdi de beş vakit namaz hakkındaki haberlere yer verelim:

İbn Abbâs’tan Allâh Rasûlü’nün (s.a.v.) şöyle buyurduğu nakledilmiştir:

“Cebrâil, Beytullah’ta bana imam oldu ve güneşin zeval vaktinde bana öğle namazını kıldırdı. Sonra her şeyin gölgesi kendi boyu kadar olunca ikindi namazını kıldırdı. Sonra oruçluların oruçlarını açtığ vakitte akşam namazını kıldırdı. Sonragökyüzündeki kızıllık kayboluncayatsı namazını kıldırdı. Sonra yeme içmenin oruçluya haram olduğu ilk vakitlerde sabah namazını kıldırdı.[Ertesigün] öğle namazını her şeyin gölgesi kendisi kadar olunca kıldırdı. Sonra ikindi namazını her şeyin gölge boyu iki katı olunca kıldırdı. Sonra akşam namazını oruçlular orucunu açtığnda kıldırdı. Sonra yatsı namazım gecenin üçte biri geçince kıldırdı. Sonra sabah namazını ortalık biraz aydınlanınca kıldırdı. Sonra bana dönerek “Ey Muhammedi Bu vakit aralıkları, senden önceki bütün peygamberlerin namaz vakitleridir” dedi.

Bu haber namaz vakitlerinin başlıca delilidir. Bu konuda başka rivayetler de bulunmakla birlikte neticede hepsi aynı kapıya çıktığı için zikrine gerek görülmemiştir.