Ahzab suresindeki bu ayette ashabın imanı hakkında şöyle buyuruyor:
“Mü’minler ise düşman birliklerini gördüklerinde, işte Allah ve Rasulü’nün bize vaadettiği! Allah ve Rasulü doğru söylemiştir dediler. Bu onların ancak imanlarını ve Allah’a bağlılıklarını artırır.”
Bizim ve bütün müslümanların imanı, Peygamberimizin mübarek arkadaşlarının (ashab) imanları gibi olmalıdır. Ashab, Allah ve Rasulü’nün emirlerine derhal iman ederlerdi. Bütün dünya insanları, Allah sevgilisini inkar ederken, onlar tereddütsüz hemen inanmışlardı. Olur mu olmaz mı? Diye asla düşünmemişler, hemen kabul etmişlerdi.
İşte buna güzel örnek: İslam’dan önce Araplar çok içki içerlerdi, bu içki günlük hayatlarının değişmez bir parçasıydı, hiç durmadan içerlerdi. Bu sebeple Allah, içkiyi peyderpey yasak etmişti. En son kesinlikle içkiyi yasak eden şu ayet Allah tarafından gönderildi:
“Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar (putlar), fal ve şans okları birer şeytan işi pisliktir. Bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz.’’
Bu ayet, yüce Allah tarafından gönderildiği zaman bir mü’min, bir meyhaneye gitti, şöyle hitap etti:
Ey insanlar! Şu anda Allah’ın Rasulü’nün huzurundan geliyorum, ben orada iken şu ayetler geldi okuyorum dedi. Yukarıdaki ayetleri okudu. Ayetin son lafzı (hadi bırakın) lafzını okuyunca, meyhanede bulunan ne kadar müslüman varsa (bu ayet gelmeden önce içki kesin haram edilmediği için müslümanlar içiyordu) ayağa kalkarak “bıraktık, Allah’ım bıraktık” dediler. Bunun aslı var mı, yok mu, diye düşünmeden, hele bugün de içeyim de başka içmem demediler, hemen terk ettiler.
Bugün müslümanım diyen bazı kimseler ise hâlâ “üzüm suyu değil midir, üzüm haram olmadığına göre suyu niye haram olsun?” derler. Düşünmezler mi ki üzümü helal eden, şarap haline gelen suyunu haram eden de Allah’tır. Sen Allah’tan daha mı iyi biliyorsun? Allah hiç yalan söyler mi? Herşeyi yaratan Allah olduğuna göre üzümün insanlara faydalı, şarap haline gelen üzüm suyunu insanlara zararlı olduğunu bilmez mi? Elbette bilir.
Bütün dünya, İslam’a düşman iken Allah sevgilisine inanan ashab, sarsıntısız imanları sayesinde bütün zorlukları yenmişlerdir. Hem de zahirî aklın hiçbir zaman aşılamayacağı zorlukları aşmışlardı.