Rivayet edilmiştir ki Hazret-i Resûl-i Ekrem Safra vadisinin dar yerinden çıkınca Zeyd İbni Haris ile Abdullah Bin Revâha (R. Anhj’lan zafer müjdesini vermek üzere Medine’ye göndermişti.
Zeyd İbni Hâris’e:
— «Benim deveme bin! Tâ ki Medine halkına acele var, bu sevinç haberini müjdele!» diye buyurdu.
O iki sahabe de süratle Medine yolunu tuttular. Vâdiyi Akîk’e erişince Abdullah Zeyd’den ayrıldı. Beni Amr İbni Avf ve Kabâ kabilesine doğru gitti. Bir yüksek yere çıktı:
— «Ey Medineliler! Ey Ansar! Müjdeler olsun ki Hazret-i Server-i Alem (S.A.V.) sağdır ve selâmettedir. Müşrikler öldürüldü. Kureyş ileri gelenlerinden Ebû Cehil, Utbe ve Şeybe ve onlar gibileri katlolundu. Süheyl bin Amr gibi nice kimseler tutsak edildi.» dedi.
Asım bin Adiy bu müjdeyi işitince:
— «Gerçek mi?» diye sordu. O da:
— Allah hakkı için gerçektir. Yarın inşallah, Resulullah (S.A.V.)’in ordusu gelecektir. Esirler de elleri bağlı olarak getiriliyor.
Abdullah bin Revâha da bu müjdeyi Medine çevresindeki evlere birer birer uğrayarak bildiriyordu. Küçük çocuklar Abdullah’ın yanı başında dolaşarak şenlik yapıyorlardı.
O gün, Hazret-i Muhammed (S.A.V.)’in kızı ve Hazret-i Osman (R. Anh)’m eşi olan Rukıyye Hatun vefat eylemişti. Halk onu gömmek için şehirden dışarı çıkmıştı. Henüz, mezarlıktan dönmemişlerdi. Zeyd İbni Haris (R. Anh) Medine’ye erişti. Musalla halkına deve üzerinden:
— «Ebû Cehil, filân ve filân öldürüldüler. Filân kişiler de esir edildi!» dedi. Kimi münafıklar Zeyd’e inanmadılar. Bir münafık Zeyd’in oğlu Usâmeye:
— «Yalan, dedi, asıl Muhammed öldürülmüş olmalı ki baban onun devesine binmiş olarak geldi! O, korku ve dehşetinden böyle diyor!» dedi.
Üsâme hemen babasına koştu. Tenha bir yerde ona:
— «Bu haber doğru mudur?» diye sordu. Oda:
— «Doğrudur!» diye yemin etti.
Üsâme (R. Anh) bu yolda şunu demiştir:
— Hemen, göğsünü kabartarak: — «Ey münafık kimse! Bu gibi yalanlarla halkın fikrini çelersin. Yarın Hazret-i Kâinat (S.A.V.) gelince senin bu sözlerini ona söyler, o pis vücudunu dünyadan kaldırıp temizlerim!» dedim. O kimse:
— «Ben de halktan böyle işittim!» dedi.
*
**
Münafıklardan birisi de şöyle diyordu:
— Ey Medineliler, sizin sahabeleriniz öyle dağılış dağıldı ki artık bir yere toplanamazlar. Ve Muhammed de öldürüldü. Zeyd onun devesine binerek kaçmıştır.
Hazret-i Muhammed (S.A.V.)’in Mekke’de vekil bıraktığı Ebû Lu- bâbe:
— «Allahü Teâlâ seni yalanlayacaktır!» dedi. Bedirün ikinci günüydü. Hazret-i Muhammed (S.A.V.) Şakran adındaki kölesini esirle r üzerine âmir koymuştu. Onları kendisinden önce Medine’ye yolladı. Getirilen esirler 49 kişi kalmıştı. Onların da ardından Server-i Kâinat bizzat ashabı ile birlikte Medine’yi şereflendirdiler. Selâmet, ganimet, izzet ve kerametle gelmişlerdi.