Bil ki, gece uykudan uyanan iki durumda olur: Birincisi, artık bundan sonra uyuyamaz. İkincisi, uyandıktan sonra uyumak isteyen kimsedir. İşte bu kimse için, uyku kendisini bastırıncaya kadar Allah Tealâ’yi zikretmek müstehaptır. Buna dair çok zikirler nakledilegelmiştir. Buharî’nin sahîh’inde rivayet ettiğimiz şu hadîsler bunlardandır:
• Ubâde ibni’s-Sâmit’den -radıyallâhu anh- rivayet edildiğine göre, Peygamber -sallallâhu aleyhi vesellem- şöyle buyurmuştur:
“Kim gece uykudan uyanır da:
“Lâ ilahe illâllâhu vahdehû lâ şerîke lehu, Lehu’l-mulku ve lehu’l-hamdu ve huve âlâ külli şey’in kadîr. Ve’l-hamdu lillâhi ve subhânellâhi ve lâ ilahe illâllâhu vallâhu ekber ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhi.”
(Allah’tan başka ilâh yoktur, yalnız O vardır, O’nun ortağı yoktur. Mülk O’nundur, hamd da O’nadır. O, her şeye kadirdir. Hamd Allah’a mahsustur, Allah her noksan şeyden münezzehtir, Âllah’dan başka ilâh yoktur. Allah her şeyden büyüktür. İbâdetlere güç yetirmek ve kötülüklerde” korunmak, ancak Allah’ın kudret ve kuvveti iledir) der ve sonra: “Allahummağfirli” (Allah’ım beni bağışla) derse, kabul olunur. Kalkar abdest alır da namaz kılarsa, namazı kabul olunur.
• Hazreti Aişe’den -radıyallâhu anhâ- Sahih bir isnadla rivayet edildiğine göre, demiştir ki: “Resûlullah -sallallâhu aleyhi vesellem- gece uykudan uyanınca şöyle derdi:
“Lâ ilahe illâ ente, sübhâneke, Allâhummeğfiruke lizenbî ve es’elu- kerahmeteke. Allâhummezidnîilmen velâ tüziğkalbîba’deizhedeytenî ve heb lî min ledünke rahmeten inneke ente’l-vehhâb.”
(Senden başka ilâh yoktur. Seni noksanlardan tenzih ederim. Allah’ım, gü¬nahım için Senden mağfiret dilerim ve Senin rahmetini isterim. Allah’ım, benim ilmimi artır ve bana hidâyet verdikten sonra kalbimi kaydırma. Katından bana rahmet bağışla; muhakkak ki Sen çok bağışlayansın.)
• Hazreti Aişe’den -radıyallâhu anhâ- rivayet edildiğine göre, Resûlullah -sallallâhu aleyhi vesellem-’i kasdederek demiştir ki; geceleyin uykudan uyandığı zaman şöyle derdi:
“Lâ ilahe illâllâhu’l-vâhidu’l-kahhâr. Rabbu’s-semâvâti ve’l-arzı ve mâ beynehumâ el-azîzu’l-ğaffâr.”
(Semavat ve arzın Rabbi olan, her şeye galib bulunan yalnız bir Allah’dan başka ilâh yoktur. Azîz ve Gaffar olan Allah, Semâvat ve arz arasında onların da Rabbidir.)
® Ceyyid bir isnadla Ebû Hureyre’den -radıyallâhu anh- rivayet edildiğine göre, demiştir ki, Resûlullah -sallallâhu aleyhi vesellem- şöyle buyurdu:
“Sizden biriniz gece yatağından kalkar da sonra o yatağa (yatmak üzere) dönerse, o yatağı eteğinin ucu ile üç defa çırpsın; çünkü insan bilmez ki, kendi¬sinden sonra yerine geçen nedir. Yatınca da şöyle desin:
“Bismikellâhumme vada’tü cenbî ve bike erfa’uhû. İn Emsekte nefsî ferhamhâ ve in rededtehâ fahfezhâ bimâ tahfezu bihîibâdeke’s-salihîn.”
(Allah’ım, Senin adınla yanım üzere yattım. Onu Senin kuvvetinle kaldın nm. Eğer benim canımı alırsan, ona rahmet et ve eğer onu geri verirsen (uyandırırsan), salih kullarını koruduğun gibi onu koru.)