Söylenmiştir ki:
— İbni Kamiyye Hazret-i Muhammed (S.A.V.)’in üzerine kılıç savurmuştur. O melunun vuruşundan ve üzerindeki zırhların ağırlığından yana düştü. Gözden kayboldu. O melun bağırıp çağırarak, ordu içinde: «Ben Muhammed’i öldürdüm!» diye haykırdı. Şeytan da o cenk meydanında: «Muhammed öldürüldü!» diye feryat etti. Ebû Süfyan buna inanıp: «Muhammedi kim öldürdü?» diye, Kureyş’ten sordu. İbn-i Kamiyye: «Ben öldürdüm!» dedi. Ebû Süfyan: «Biz senin bileğine bilezikler takalım! Tıpkı Acem Pehlivanlarına takıldığı gibi!» dedi.
Sonra da Ebû Süfyan’la Ebû Amir, bu iki fâsık, cenk alanını dolaştılar ve bu sözün doğruluğunu belirtmek için ölenleri yokladılar. Şehit olandan her kimi görseler: Ebû Amir onu Ebû Süfyan’a bildiriyor:
«Bu filândır!» diye tarif ediyordu. Evs veya Hazreç kabilesinden mi, onu da bildirirdi. Kendi oğlu Hanzale’ye gitti. Onu ki, melekler gasletmişti: «Bu kimdir?» diye sordu. Ebû Amir:
— «Bu kişi, halkın azizidir!» dedi. Ebû Süfyan:
— «Vallahi, bu benim oğlumdur!» dedi.