Uhud Cenginde İkinci Olay

    UHUD savaşı başlayınca Müslümanlar hamle edip bir yönden ok yağmuru yağdırarak o şarkı söyleyen kadınları ön saflardan arka Kureyş saflarına kaçırtmışlardı. Cenk alanı onlardan temizlenince yine bir yönden oklar atarak Havâzinli düşmanlan da saf dışı ettiler, kaçırttılar. Talha bin Ebû Talha, meydana çıktı. Müslümanlara.
— «Karşıma er istiyorum!» dedi. Hazret-i Ali (Allah ondan razı olsun) karşısına dikildi. Başına bir kılıç çaldı. Onu yere serip düşürdü. Sonra geri, Müslüman safları arasına döndü. Ona:
— «Niçin onun başını kesip getirmedin?» diye sordular. O da:
— «Yere düşünce avret yeri açıldı. Bundan ötürü başı getirmedim!» dedi. Ve sonra şöyle açıkladı:
— Biliyordum ki yakında Hak Teâlâ onun hakkından gelecektir! Ona Kıbeş-i Ketibe = Alay koçu da derlerdi. Hazret-i Muhammed (S.A.V.)’in rüyasında gördüğü koç boğazlanması buydu. Ve Resulullah (S.A.V.) Talha’nın öldürülmesine sevinerek yüksek sesle tekbir getirdi. Müslümanlar da hep birden tekbir getirdiler. Daha sonra İslâm ehli biribiri ardınca hamle edip kâfirlerin saflarını birbirlerine kattılar. Talha’nm elinden yere düşen Kureyş sancağını kardeşi Osman bin Ebû Talha aldı. Hazret-i Hamza (Allah ondan razı olsun) ona saldırdı. Omuzuna bir kılıç indirdi. Kolunu yere düşürdü. Ve ciğeri göründü. Geriye kaçıp:
— «Ben, hacılara su verenin oğluyum!» dedi. Ondan sonra Kureyş sancağını Ebû Said bin Ebû Talha eline aldı. Sa’d ibni Ebû Vakkas onu, attığı bir okla boğazından vurdu. Dili bir karış dışarı uzadı. Cehennem diyarına konuk gitti. Ondan sancağı Nâfi bin Ebi Talha aldı. Asım bin SABİT bin Ebîl Eflâh ona bir ok attı. Ölüyormuşçasma yere düştü. Onu anası Sülâfe bin Saad’ın yanma götürdüler. Anası:
— «Sana ok atan kimdir?» diye sordu. Asım:
— Onu bilmiyorum. Ama işittim ki: — «Ben Eflâh’m oğluyum!» diyordu! dedi. Anası da:
— «O Asım’ın başının kâsesinden şarap içeyim« diye nezirde bulundu. Ve yanındaki Kureyş’e döndü:
— Her kim Asım’m başını bana getirirse ona yüz deve vereceğim! diye adakta bulundu.H)
(1) Hazret-i Ali ile Talha mücadelesini Siyer kitapları şöyle yazar:
— Ali ile Talha kılıç kılıca karşılaştılar. İkisi de biribirine dehşetli saldırıyordu. Kılınçlar biribirine çarptıkça sanki ateş saçıyorlardı.
Nâfi’in ölümünden sonra Kureyş sancağını Haris bin Ebû Talha aldı. O da Asû bin Sâlût’un oku ile canını Cehennem’e ısmarladı. Sonra Kureyş sancağını onun kardeşi Kilâb bin Ebî Talha aldı. Avvam oğlu Zübeyr (Allah ondan razı olsun) onun da canını Tamu’ya yolladı. Sonra o sancağı Halâs bin Talha eline aldı. Fakat onu da Müslümanlardan Abdullah oğlu Talha öldürdü. Sonra Kureyş sancağını Eztat bin Surahbil kavradı. O da bir Müslüman oku ile öldürüldü. Daha sonra Kureyş sancağını Abdüddar oğullarından Savvab adında bir genç yakaladı. Onu da öldüren Hazret-i Ali olduğu rivayet edilir. Kimileri de:
— Savvab’ı öldüren Saad ibni Ebi Vakkas’tır, derler. Gerçek rivayete göre onu öldüren Kazman’dı. Onun hikâyesi garip olaylardandır.