İmam Ali (Allah ondan razı olsun) der ki:
— Müslümanlar dağılıp kaçma yoluna düşünce benim yüreğime o kadar ıstırap düştü ve biraz cenk ettim. Ardıma bakındım:
— «Resulullah (S.A.V.) kâfirlerden kaçacak kişilerden değildir! Belki ancak Hak Teâlâ kendisini bizim bu akıl almaz hareketimizden dolayı gökyüzüne çekti!» dedim. Önce, hemen kılıcımı çektim. Çevredeki kâfirleri dağıttım. Sonra Hazret-i Resulullah (S.A.V.)’i ortada sağ ve salim olarak gördüm. Kendisini meleklerin koruduğuna imanım arttı. Bana seslenip:
— «Halk nice oldu?» dedi. Ben de:
— «Cenk saflarından kaçtılar. Sizi yapayalnız bıraktılar. Fakat ben canımı yoluna feda ettim. İşte, mademki sağım. Ben seni bırakıp gitmem!» dedim. Bundan sonra bir müşrik topluluğu ansızın kendilerine hücum ettiler. Ben onları da geriye çevirdim.
Rivayet edilmiştir ki Hazret-i Ali, ne zaman kâfir askerlerine hücum etse, Ebû Dücâne ile Süheyl bin Hanif kılıçlarını sıyırıp Hazret- i Muhammed (S.A.V.)’in başında durup onu muhafaza ederlerdi. (Allah onlardan razı olsun.)