Nikah Nedir,Nasıl Kıyılır?

By | 3 Şubat 2015

nikah-nedirnasil-kiyilir    Nikâh ciddiye alınması, üzerinde titizlikle durulması gereken bir meseledir. Üç meselede şaka olmayacağını bildiren Resul-i Ekrem Efendimiz, bunları, “Evlenme, boşanma ve köle âzadı” olarak ifade ederken, bunlarda gösterilmesi gereken ciddiyeti belirtmektedir.
Nikâh kavramını Türkçe’de “evlenme” olarak karşılıyoruz. Nikâh karşılıklı bir sözleşmeyi, antlaşmayı getirdiği için bu yönüyle bir çeşit muamele sayılır. Mahiyeti ve fonksiyonu itibariyle de bir ibadet hüviyeti içinde değerlendirilir.
Gerek âyet-i kerimelerde, gerekse pek çok hadîs-i şerifte nikâha yapılan teşvik, bunun, Müslümanm yaşayışında ve İslâm hukukunda çok önemli bir yerinin bulunduğunu gösterir. Nikâh bu yönüyle dinîdir, İslâmî bir kurumdur. Zaten İslâm dışı toplumların nikâha karşı olmaları, onun dinî bir mahiyet taşımış olmasından ileri gelir.
Din, insandan beş şey ister:
1. Aklı muhafaza,
2. Dini muhafaza,
3. Canı muhafaza,
4. Nesli muhafaza,
5. Malı muhafaza.
Aklın, dinin, canın, malın ve neslin muhafazası birbirine bağlı, hepsi de insan hayatının ayrılmaz bir parçasıdır.
İşte İslâm, nikâhı kurumsallaştırarak neslin muhafazasını hedef alır. Bunun için pek çok kural, yaptırım ve prensipler getirir, evlenecek eşleri birbirine bağlayacak esaslar koyar.
Nikâh ciddiye alınması, üzerinde titizlikle durulması gereken bir meseledir. Üç meselede şaka olmayacağını bildiren Resul-i Ekrem Efendimiz (a.s.m.), bunları, “Evlenme, boşanma ve köle âzadı” olarak ifade ederken, bunlarda gösterilmesi gereken ciddiyeti belirtir.
Nikâh bir akit olması dolayısıyla bazı şartları vardır. Bu şartlardan birisi yerine getirilmezse nikâh sahih olmaz. İslâm hukukuna göre bu şartlar şunlardır:
1. Tarafların hazır bulunması. Kız ile erkeğin veya onlara vekâlet edecek vekillerin mevcut olması.
2. İrade beyanı. Bu icap ve kabulle gerçekleşir. Yani iki tarafın “Kabul ettim” lâfzını söylemesi veya nikâhı kıyan kimsenin “Falan adamı, veya falan hanımı eş olarak kabul ettin mi?” sorusuna, onların “Evet” veya “Kabul ettim” demesi.
3. Şahitlerin hazır bulunması. Bu şahitler ergenlik çağma ermiş, aklı başında iki erkek veya bir erkek ile iki kadın olmalıdır. Şahitlerin mutlaka yabancıdan olması gerekmez. Bunlar, kardeş, amca, dayı gibi yakın akrabalardan olabileceği gibi, bizzat nikâhı kıyan kimse de olabilir. Bunlar bir şahit yerine geçebilir. Bunun için nikâh kıyan kimseden başka bir kişi daha olsa yeterlidir.
4. Nikâhı ilân. Nikâh akdi tamamlandıktan sonra gizli tutulmayıp çevreye duyurulması, ilân edilmesi gerekir. Bu hususta Peygamberimizin (a.s.m.) teşvikleri de bulunmaktadır.
5. Kızın velisinin izninin alınması. Hanefî mezhebinden farklı olarak, diğer üç mezhebe göre nikâhın sahih olabilmesi için kızın velisinin izninin alınması lâzımdır. Bu, nikâhın şartlarından birisidir.
Bu şartlar gerçekleştiği zaman, nikâh kıyacak bir kimse bulunmasa da eşler iki şahit huzurunda, irade beyanıyla icap-kabul akitlerini yapabilirler. Ancak akdin resmîleşmesi ve ileride çocuklar arasında miras meselesinde bir anlaşmazlık çıkmaması için resmî nikâhın yapılması da gerekir.