Nişandan erkek dönmüşse verdiği hediyelerin hiçbirini alamaz; ancak kız tarafı dönerse erkek hediyelerini geri alabilir. Hediyeler kaybolmuş veya kullanılmışsa kız tarafının tamamını ödemesi gerekir. Hak ve adalet bunu göstermektedir.Nişan bir evlilik vaadi sayıldığından taraflar birbirlerine ısınamaz, bazı konularda anlaşamaz ve yuvayı kurup devam ettireceklerine kanaatleri olmazsa nişandan vazgeçebilirler. Nikâh olmadığı için herhangi şer’î hüküm söz konusu olmaz.Karşılıklı verilen hediyelerin ve takıların iadesine gelince; bu hususta Hanefi mezhebinin görüşü şöyledir:
Nişan hediyeleri hibe ve hediye sayılır. Bundan dolayı, şayet verilen hediyeler zayi olmuş veya tüketilmiş, kullanılmışsa karşı taraftan ödenmesi istenmez. Mesela, takılar kaybolmuş, kumaşlar elbise yapılmışsa bunlar ödetilmez. Ancak verilen hediyeler duruyorsa onları geri ister ve alır.
Şâfiî ve Hanbeli mezhebine göre, erkek verdiği hediyeleri, ister verdiği gibi dursun, isterse kullanılmış olsun geri alamaz.Malikilerin bu husustaki görüşü ise, her iki tarafın mağdur olmaması bakımından daha isabetli görünmektedir. Mâliki âlimleri meseleye tarafların nişandan dönmeleri açısından bakıyor. Şöyle ki:
Nişandan erkek dönmüşse verdiği hediyelerin hiçbirini alamaz; ancak kız tarafı dönerse erkek hediyelerini geri alabilir.Hediyeler kaybolmuş veya kullanılmışsa, kız tarafının tamamını ödemesi gerekir. Hak ve adalet bunu gösterir.