Müslüman Din Kardeşine Gıyabında Dua Etmek

By | 19 Kasım 2014

Rüyada Dua Ettiğini Görmek Ne Demek ?Ebu’d-Derdâ’ (radıyallâhu anh)’dan rivâyet edildiğine göre, Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmaktadır:
“Bir müslüman kimse, (din) kardeşi için onun gıyabında (hayr) dua ettiği zaman, melekler, o kimseye:
– ‘(Amin. Bunun) bir katı da sana verilsin’ diye dua ederler.”
Hadisin metninde geçen “bi zahri’l-gayb” ifadesinden maksat; dua edilen kişinin gıyabında ve yokluğunda demektir. Böyle bir durumda yapılan dua, riyadan ve gösterişten uzak olup ihlasda daha samimi olmayı gerektirir.
Ebu’d-Derdâ’ (radıyallâhu anh)’dan rivâyet edildiğine göre, Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
“Müslüman kişinin, (din) kardeşine gıyaben yaptığı duası kabul olunur. Dua eden kimsenin başında görevli bir melek vardır. Kişi, (din) kardeşi için hayır duasında bulundukça, bu melek, o kimse için:
– ‘Amin! (İstediğin) o hayrın bir misli de sana olsun’ diye dua eder.”

Abdullah ibn Amr ibnu’l-As (radıyallâhu anh)’dan rivâyet edilmiştir:
“En çabuk kabul edilen dua; gaib kimsenin, gaib kimse hakkında yaptığı duadır.”
Bu hadislerde, Müslümanların, din kardeşleri için onların gıyabında ettikleri duaların mutlaka kabul edildiği, ayrıca dua edene de kardeşine istediğinin mislinin verilmesi için bir meleğin dua ettiği bildirilmektedir.
“Bir kimsenin gıyabı” denildiği zaman, önce “ondan uzakta, onun bulunmadığı yer” akla gelir. Burada söz konusu edilen gıyabdan maksat ise, Aliyyu’l-Kârî’nin ifâdesine göre; dua edilen kişinin dua edenin duasını işitmemesidir. Bu bedenî uzaklıkla olabileceği gibi dua edenin kalbiyle veya dua edilenin duyamayacağı kadar kısık bir sesle dua etmesi ile de mümkündür.
Taberânî’nin bir rivâyetinde Yusuf b. Esbât “Ben uzun zaman bu hadisin bedenî uzaklığa delâlet ettiğini zannettim. Ama şimdi anladım ki sesi duyulmayan kişi aynı sofrada bile olsa gâibdir” demiştir.
Nevevî, müslümanlardan bir grup için hatta tüm Müslümanlar için yapılan du-aların da bu hadisin hükmüne gireceğini söyler. Nevevî’nin bildirdiğine göre eskilerden bazıları kendileri için dua etmek istedikleri zaman, onu diğer Müslümanlar için isterlerdi. Çünkü bu şekilde yapılan dualar makbuldür ve isteğinin bir misli de kendisine verilecektir (Nevevî, Müslim Şerhi, 17/48).
Bezzâr’m, İmrân b. Husayn (radıyallâhu anh)’dan yaptığı bir rivâyette de Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem): “Kardeşin, (din) kardeşi için onun gıyabında yaptığı dua geri çevrilmez” buyurmaktadır .
Müslümanlar için onların haberi olmadan yapılan dualar tam bir samimiyet taşıdığı, gösteriş ve riyadan uzak olduğu için bu derece önemli bir özellik arz etmektedir. Üstelik bu, dua edenin büyüklüğüne ve yüceliğine delâlet eder. Çünkü bu davranışı, onu, kıskançlık ve hırs gibi kötü huylardan uzaklaştırır ve “Sizden biri kendisi için istediğini müslüman kardeşi için de istemedikçe kâmil imana sahip olmuş olmaz” hadisindeki yüce duyguyu gerçekleştirir, Müslümanı fedakârlığa ulaştırır.