Kişinin Uykusu Geldiğinde Uykusunu Almadan Namaza Durmaması

By | 27 Ekim 2014

kisinin-uykusu-geldiginde-uykusunu-almadan-namaza-durmamasi• Âişe -radıyallâhu anh- Resülullah’ın -sallallâhu aleyhi vesellem- şöyle dediğini söylemiştir:

“Sizden birinizin namaz kılarken uykusu gelirse, uykusu geçinceye kadar uyusun. Sizden biriniz uykulu olarak namaz kıldığında ne yaptığını bilmez, istiğfar ettiğini zannederken kendisine söver (de haberi olmaz)”.

Açıklama:

“Uyku abdesti doğrudan bozan bir durumdur” diyen ve uyku ile uyuklamayı eşit kabul edenler, uyuklamadan dolayı da abdesti gerekli görürler.

Müslim Sahih’inde İbn Abbas’ın Hz. Peygamber -sallallâhu aleyhi vesellem- ile birlikte gece namazı kılması olayını anlatırken İbn Abbas’tan şunu rivayet etmiştir: “Uyukladığımda Hz. Peygamber -sallallâhu aleyhi vesellem- (hafifçe) kulak yumuşağımdan tutuyordu”. Bu, tamamen uykuya dalmayan kişinin abdest almasının gerekli olmadığını gösterir.

İbnü’l-Münzir, İbn Abbas’ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Bir defa uyuklayan hariç her uyuyan kişiye abdest gerekli olur.”

Nesâî, Eyyûb ve Hişâm yoluyla “namazdan çıksın” şeklinde rivayet etmiştir. Bu, namazda selam vermek anlamına gelir. Mühelleb bu ifadeden ilk anda anlaşılan anlamı esas alarak “uykunun bastırması durumunda namazı yanda kesmeyi” emretmiştir. Bu, bundan az olan uykunun bağışlandığını gösterir. Hafif uykunun abdesti bozmadığında âlimler icma etmiştir. Müzenî ise muhalif görüş belirterek uykunun hafifi de ağırı da abdesti bozar, demiştir.

İbnü’l-Münzir ve diğer bazı hadisçiler, sahabe ve tabiinin bir kısmından, uykunun azının ve çoğunun abdesti bozduğu görüşünü rivayet etmişlerdir. Bu; Ebû Ubeyd ve İshak İbn Râhuye’nin de görüşüdür. İbnü’l-Münzir şöyle demiştir: “Safvan İbn Assâl hadisininki İbn Huzeyme ve başka hadisçiler bu hadisi sahih görmüştür- genel ifadesi sebebiyle ben de bu görüşü kabul ediyorum. Bu hadis, “ancak dışkı, idrar veya uykudan dolayı…” ifadesi yer almaktadır. Hadiste ağır uyku ile hafif uykuyu hüküm bakımından birbirine eşit tutmuştur. Az ve çok uykudan kasıt, uyuma zamanının uzun ve kısa olmasıdır.

el-Mühezzeb’de şöyle denilmiştir: Şayet kişinin abdest bozma yeri yani mak’adı yere yapışık olduğu halde otururken uyursa, abdestinin bozulmayacağı açık olarak belirtilmiştir. Buveytî ise “bozulur” demiştir. Buveytî’nin bu konudaki görüşünün açık olmadığı gerekçesi ile buna itiraz edilmiştir. Çünkü Buveytî şöyle demiştir: “Kişi oturarak veya ayakta uyur ve rüya görürse abdest alması gerekir.” Nevevî “bu ifade tevile açıktır” demiştir.
Hadisteki “kendisine söver” ifadesi kendisine beddua eder, anlamındadır. Yasağın gerekçesinin, bunun duaların kabul edildiği saate denk gelme korkusudur. İbn Ebû Cemre bu görüştedir. Bu, ihtiyatı esas almakür. Çünkü o muhtemel bir şeyi gerekçe olarak belirlemiştir.

Hadiste ibadet için huşu ve kalp huzuru bulunması gerektiğine,

Taatlerde mekruhlardan kaçınmaya,

Namazda, belirli bir dua ile sınırlı olmaksızın, dua etmenin caiz olduğuna delil vardır

• Enes -radıyallâhu anh- Hz. Peygamber’in -sallallâhu aleyhi vesellem- şöyle dediğini belirtmiştir: “Sizden birisi namazda uyuklarsa, ne okuduğunu bilinceye kadar uyusun.”

Açıklama:

Mühelleb bunun gece namazı için söz konusu olduğunu söylemiştir. Çünkü farz namazlar uyku vaktinde kılınmamaktadır. Ayrıca bunu gerektirecek şekilde uzun da değildir. Daha önce belirttiğimiz gibi bu hadis bir sebebe dayalı olarak söylenmiş olmakla birlikte, bakılması gereken lafzın genel olmasıdır. Bu durumda böyle bir şey farz namazlarında olursa, vaktin yeterli olduğundan emin olunursa hadiste belirtildiği gibi amel edilir.