İlk Safın Fazileti

By | 4 Kasım 2014

ilk-safin-faziletiEbu Hureyre (radıyallâhuanh)’dan rivayet edildiğine göre, Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmaktadır:
“İnsanlar, ezan ile ilk safta ne tür hayır ve bereketler olduğunu bilselerdi bunlara nail olmak için kur’a çekmekten başka çare bulamasalardı mutlaka kur’a çekerlerdi.”
Burada anlatılmak istenilen husus; insanlar ezanın faziletinin ve ecrinin büyüklüğünü bilseler bu ecri vaktin darlığından yada mescitte yalnız bir müezzin ezan okuduğu için ikinci bir ezan okumaya imkân bulamasalar onun için kur’a çekerler ve bu ecre nail olmaya çalışırlar. Namazın ilk safında olan sevap ve faziletin miktarını bilseler, onu elde etmek için hep birden ona koşarlar, mescit kendilerine dar gelince o fazilete nail olmak için aralarında kur’a çekerlerdi. Camiye erken gitmekte ne derece sevap olduğunu bilseler, erken gitmek için birbirleriyle yarış ederlerdi. Yatsı namazı ile sabah namazında ne derece sevap olduğunu bilseler, yürüyemeyecek derecede hasta veya sakat bile olsalardı sürünerek gitmeye çalışırlardı.”

Ebu Hureyre (radıyallâhu anh)’dan rivayet edildiğine göre, Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmaktadır:

“İlk safta ne tür bir hayır ve bereketler olduğunu bilseydiniz muhakkakki kur’a çekerdiniz.”
Hadis, ilk safta durmanın ne kadar hayırlı ve bereketli olduğuna işaret etmektedir. Ebu’ş-Şeyh’in rivâyetinde “Hayr ve bereket” ilavesi olduğu için tercümede parantez içerisinde yer verilmiştir.’;

Berâ’ ibn Âzib (radıyallâhu anh)’dan rivâyet edilmiştir:
“Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem), bir uçtan bir uca safların arasına girer, göğüs-lerimize ve omuzlarımıza dokunarak (bizi doğrultur, sonra da):

– ‘Eğri büğrü olmayın ki, kalpleriniz arasında ihtilaf olmasın. Doğrusu Allah ile melekleri, ilk safa rahmet ve mağfiret eder’ buyururdu.”

Hadisin zahirine göre kalb, dış organların hareketlerinden müteessir olmakta ve hatta tamamen onların hareketlerine bağlı olarak değişmektedir. Gerdekten de fiillerimizle fikirlerimiz arasında karşılıklı etkileşimler vardır. Toplumsal davranışların ise, fikir ve hisler üzerindeki etkisi daha da büyüktür
İrbâd b. Sâriye (radıyallâhu anh)’dan rivâyet edilmiştir:
“Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem), ilk saftakiler için üç ve ikinci saftakiler için ise bir defa istiğfarda bulunurdu.”

İlk saftan maksat, imamın hemen arkasındaki ilk saftır. Hadis, ilk safın faziletini açıklamaktadır. Çünkü ilk safta duran kimseler; imamın sesini daha iyi duyarlar, iftitah tekbirini imamın hemen arkasından getirirler, imamla birlikte amin derler, imamın hareketlerini kolayca izlerler, imam yanılır veya kıraatmda tutulursa yardımcı olurlar, imamın bir özür dolayısıyla namazdan çıkması halinde onun yerine geçebilirler. Diğer safta duran kimseler, bu faydaları kolayca elde edemezler.
İstiğfar, günahların bağışlanmasını dilemektir.
Câblr b. Semure (radıyallâhu anh)’dan rivâyet edilmiştir:
“Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) mescide gelip bize:
– ‘Niçin meleklerin Rableri huzurunda saf bağladığı gibi durmuyorsunuz?’ diye sordu. Biz de:
– ‘Ey Allah’ın Rasulü! Melekler, Rableri huzurunda nasıl saf bağlıyorlar?’
diye sorduk. Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem):
– ‘Melekler, ilk safı tamamlar. İlk safta taşları birbirine kenetlenmiş duvar gibi sımsıkı dururlar’ buyurdu.”
Sahabiler, namazda selam verirken elleriyle iki tarafa işaret ederlerdi. Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) onların bu davranışlarını onaylamayıp bu hareketlerini yerinde duramayan hırçın atın kuyruğuna benzeterek bunu onlara yasaklamakta ve namazda sakin sakin durmalarını tavsiye etmektedir.Bazıları, Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem)’in, sahabilerini mescitte ayrı ayrı halkalar halinde görmesini; kuvvetli bir olasılıkla namaz dışında olduğunu belirtmişlerdir. Onları bu halde görünce, dinin emrettiği İslam birliğinin zedeleneceğinden endişe edip onlara dağınık bulunmayı yasaklamıştır.Bazıları, bunun, namazda olduğuna ihtimal vermişlerdir. Çünkü namazda dağınık halde bulunmak, safların parçalanmasına sebep olur.Kısacası; namazda saflar tamamlanmalı, saflarda sımsıkı durmalı ve saflar dümdüz tutulmalıdır.