Nakledilmiştir ki, Biireydetil Hasîbil Eslemî’nin kulağına şu haber erişmişti:
Hz. Peygamber (S.A.V.) Hz. Ebû Bekir’le Mekke’den çıkmıştır. Kureyş kabilesi, onları öldürene, ya da tutsak edene her bir kişi için yüz deve vaadde bulunmuştur.
O da bu vaade tamah edip kabilesinden 70 atlı ile yola düştü. Ona kasdedecekti. Hazret-i Muhammed (S.A.V.) yolda giderken yetişti. Peygamber (S.A.V.) bunu hayra yordu. Ona sordu:
— Adın nedir?
Oda:
— «Büreydetil Hasîbî» dedi.
Hazret-i Muhammed, Ebû Bekir’e seslendi:
— Yâ Ebâ Bekir! İşimiz hoş oldu.
Sonra yine yabancıya sordu:
— Hangi kabiledensin?..
— Eşlem oğulları kabilesindenim.
O zaman da:
— «Sellemnâ (Selâmet bulduk!)» dedi.
— «Hangi kavimdensin?» diye sordu:
Büreyde:
— «Sehlim oğullarındanım» dedi. O zaman da:
— «Okun çıktı» diye buyurdu. Büreyde, Peygamber (S.A.V.)’in sözlerinin güzelliği ve tatlılığını işitip:
— «Kimsin sen?» diye sordu. Resulullah (S.A.V.) de:
— «Ben Abdullah oğlu Muhammedim, halk üzerine Allah’ın ca Resulüyüm.» dedi. Büreyde:
— «Şehadet ederim ki Allah’tan başka Allah yoktur. Ve yine Şehadet ederim ki Muhammed O’nun kulu ve Resûlüdür.» diyerek şehadet getirdi ve candan, gönülden Müslüman oldu. Bu hale şahit olan yetmiş atlı kişi de Müslüman oldular. Büreyde, Resûlullah (S.A.V.)’le birlikte Medine’ye gitti ve:
— «Ey Allah’ın Resulü! Sancaksız Medine’ye girme!» dedi. Hemen başından tülbendini çıkardı, mızrağının ucuna bağladı. Ve Server-i
Kâinat (S.A.V.)’in önüne düştü:
— «Yâ Resûlâllah! dedi. Benim Medine’de kira ile tutulmuş, yerim vardır. Oraya ininiz.» Hazret-i Muhammed (S.A.V.) ona şu cevabı verdi:
— «Benim devem bu işe memur edilmiştir. Her nereye inerse durağım orasıdır.»Ebûl Ulâ’dan nakledilir ki:
— Ashabın gömüleceği beldeler hakkında Resûlullah (S.A.V.)’den bir hadis sabit olmamıştır. Fakat Büreydetül Hasîb şu Hadîs-i Şerifi
nakletmiştir:
— Ey Büreyde! Benden sonra sen bir şehre inersin ki o şehri kardeşim Zülkarneyn kurmuştur. O şehre MERV ŞEHRİ denilir. Sen
Maşrık (Doğu) ehlinin nuru ve Kıyamet gününün önde serveri bulunanı olursun.
Ebûl Ulâ der ki:
Büreyde, Resûlullah’ın ölümünden sonra Merv şehrine geldi. Orada gözlerini dünyaya kapadı. Ve oranın toprağına gömüldü.