Hastanın Oruç Tutması

By | 5 Kasım 2014

oruc-kefaretiİbn Useymin Hoca Efendi şöyle dedi:

Yüce Allah “Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. ”buyurmuştur. Hasta iki kısımdır:

Bir: Kanser gibi sürekli devam eden ve şifa bulma ümidi bulunmayan hastalığa yakalanmış hasta. Bu kimseye oruç gerekmez. Çünkü oruç tutmaya güç yetireceğine dair bir ümit yoktur. Onun için her günlük oruç yerine bir fakiri doyurur. Bunu isterse borçlu olduğu günler sayısınca fakiri toplayıp onlara toplu öğle veya akşam yemeği yedirerek yapar. Nitekim Enes b. Malik -radıyallâhu anh- yaşlanınca böyle yapmıştır. İsterse borçlu olduğu gün sayısı kadar fakire yemek dağıtır. Her fakire vereceği yiyecek dört nebevi sa’, yani 510 gram kaliteli buğdaydır. Bunun yanında, ona katık olacak et, yağ gibi şeyler vermesi güzeldir.

Oruç tutmaktan tamamen aciz olan ihtiyarın durumu da aynen böyledir; her gün için bir fakiri doyurur.

İki: Ateş gibi geçici ve gitme imkanı bulunan hastalığa yakalanan hasta. Bunun üç durumu vardır:

Bir: Oruç ona ağır da gelmiyordur, zarar da vermiyordur. Bu kimsenin oruç tutması farzdır; çünkü hiçbir mazereti yoktur.

İki: Oruç ona ağır geliyordur, ama zarar vermiyordur. Bu kimsenin oruç tutması mekruhtur. Çünkü Yüce Allah’ın izin verdiğini bırakıp ağır olanına tutunmuştur.

Üç: Oruç ona zarar veriyordur. Bu kimsenin oruç tutması ise haramdır. Çünkü kendisine zarar verecek şeyi yapmaktadır. Oysa Yüce Allah “Kendinizi öldürmeyin; şüphesiz Allah size çok merhametlidir”, “Kendinizi kendi ellerinizle tehlikeye atmayın” buyurmuştur. İbn Mâce ve Hâkim’in rivayet ettikleri bir hadiste de Resûlullah -sallallâhu aleyhi vesellem-: “Zarar vermek de yoktur, zararla karşılık vermek de” buyurmuştur. İmam Nevevi hadisin başka tariklerinin olup bunların birbirlerini kuvvetleştirdiklerini söylemiştir. Orucun hastaya zarar verdiği ya kendisinin hissetmesiyle bilinir veya güvenilir bir doktorun haber vermesiyle. Hasta iyileştiğinde hastayken oruç tutmadığı günler sayısınca oruç tutar. İyileşmeden ölürse kaza ondan düşer; çünkü ona farz olan “bozduğu günlerin yerine başka günler tutması” dır, o ise o günlere erişmemiştir