Hastalıklar Sevap Kazandırır

By | 4 Kasım 2014

hasta3• Aişe’den -radıyallâhu anh-: Hz. Resülullah’l -sallallâhu aleyhi vesellem- şöyle buyururken işittim: “Herhangi bir müslümana bir diken batar veya başına daha büyük bir şey gelirse, bununla mutlaka bir derecesi yükseltilir ve bir günahı silinir.”

• Aişe’den -radıyallâhu anh- şöyle rivayet edilmiştir: Bir gün Resülullah’ı -sallallâhu aleyhi vesellem- bir ağrı yakaladı. Izdırap çekiyor, yatağının üzerinde sağa sola dönüp duruyordu. O’na “Bunu bizden biri yapsa onun için üzülürdün” dedim. Hz. Resülullah -sallallâhu aleyhi vesellem-: “Salihlere musibetler ve acılar kat kat verilir. Ama şu var ki, bir mü’mine diken batsa veya başına daha büyük bir şey gelse, mutlaka bununla onun bir günahı silinir ve bir derecesi yükseltilir.”

• Aişe’den -radıyallâhu anh-: Resûlullah’ı -sallallâhu aleyhi vesellem- şöyle buyururken işittim: “Bir mü’minin daman seğirse, Yüce Allah bununla mutlaka bir günahını siler, bir sevap yazar ve bir derece yükseltir.”

• Ebu Said-i Hudri’den -radıyallâhu anh-: Resülullah -sallallâhu aleyhi vesellem- şöyle buyurdu: “Mü’minin başağrısı veya ona batan bir diken veya ona eziyet veren bir şey… Allah (c.c.) kıyamet günü bunlarla onun derecesini yükseltir ve günahlarını siler.”

•Muaz, babası Übeyy b. Ka’b’tan -radıyallâhu anh- şöyle rivayet edilmiştir: Babam Resülullah’a -sallallâhu aleyhi vesellem- “Ey Allah Resûlü! Ateşli olmanın ödülü nedir?” diye sordu. Resûlullah -sallallâhu aleyhi vesellem- “Ayağı seğerdiği ve damarı sıkıştığı sürece kişiye sevap yazılır.” buyurdu. Bunun üzerine babam “Allah’ım! Senden, yolunda cihada çıkmamı, evine (camiye) gitmemi ve Peygamberi’nin -sallallâhu aleyhi vesellem- mescidine gitmemi engellemeyecek bir ateş istiyorum” diye dua etti. Bunun üzerine, babama ne zaman dokunulsa hep ateşli olduğu görüldü.

• Ebu Hureyre -radıyallâhu anh- der ki: “Benim en çok sevdiğim hastalık ateştir. Çünkü o bedenin bütün uzuvlarına sirayet eder ve şüphesiz Allah (c.c.) her uzva sevaptan nasibini verir.” İbn Hacer (rh.a): “Ebû Hureyre -radıyallâhu anh- böyle bir şeyi kendi görüşü olarak söylemiş olamaz (mutlaka Peygamberimiz’den -sallallâhu aleyhi vesellem- duymuştur)” demiştir.”

• Hubeyb el-Herrani’den şöyle rivayet edilmiştir: Hasan-ı Basri bir hastalığımda beni ziyaret ettiğinde şöyle dedi: “Ey Hubeyb! Bize sadece arzuladığımız şeylerde sevap yazılırsa sevabımız az olur. Ama Allah (c.c.) kerem sahibidir; istemediği belaları vererek kuluna büyük sevaplar yazar.”

Açıklama:

Bazen kulun Allah (c.c.) katında değeri çok olduğu halde onu buna ulaştıracak kadar ameli bulunmayabilir. Allah (c.c.) bu dereceye ehil olmasını ve ona ulaşmasını sağlamak için bu kimseye istemediği bazı belalar verir.

• Ebu Hureyre’den -radıyallâhu anh- rivayet edildiğine göre Resûlullah -sallallâhu aleyhi vesellem- şöyle buyurmuştur: “Kişinin Allah (c.c.) katında büyük değeri olur, ancak o kişi buna amelleriyle ulaşabilecek değildir. Allah bu dereceye ulaştırana kadar ona istemediği belalar vermeye devam eder.”

• Muhammed b. Halid es-Sülemi, sahabelerden olan dedesinden şöyle nakletmiştir: Resûlullah’ı -sallallâhu aleyhi vesellem- şöyle buyururken işittim: “Kul Allah (c.c.) katında büyük bir derece ve değer kazanır, ancak buna amelleriyle ulaşamazsa, Allah (c.c.) ona bedeni veya malı veya evlatları hususunda belalar verir. Sonra, daha önce Allah katında kazandığı o dereceye ulaştırmak için onun bunlara sabretmesini sağlar.