Ensâr-ı Kiramın Hz. Muhammed(s.a.v)i Medine’de Karşılaması

By | 17 Mart 2015

ensar-i-kiramin-hz-muhammeds-a-vi-medinede-karsilamasiTarih yazarları ve siyer sahipleri (Allah hepsine rahmet eylesin) şöyle beyan etmişlerdir ki Peygamberler Seyyidi Hazret-i Muhammed (S.A.V.)’in Mekke’den çıktığı ve Medine’ye doğru yüz tuttuğunu Medine halkı haber alınca Müslümanlar her gün Hürre tarafına onu karşılamaya çıkarlardı. Hava ısımncaya kadar beklerler, sonra yine evlerine dönerlerdi.

Bir gün Medine halkı bu geleneğe uyarak yine şehirden çıktılar. Tam hava sıcaklaşıp evlerine dönmüşlerdi ki tesadüfen bir Yahudi Medine hisarının duvarının üstüne bir iş için çıkmıştı. Uzaklardan Seyyidil Mürselîn Hazret-i Muhammed (S.A.V.)’in geldiğini gördü. Bütün dağlar, taşlar, ovalar onun nuru ile dolmuştu. Yalıudinin gücü kalmadı. Bağırıp çağırarak:

— «Ey arap taifesi! İşte dilediğiniz baht ve saadet geliyor. O, budur» dedi. Bu haber hemen Medine’ye yayıldı. Bütün halk büyük-küçük, kadın-erkek giyinip kuşanarak, silâhlarını takınarak, süslenip ziynetlenerek atlı-yayan sevinç içinde Hürre’ye geldiler. Hazret-i Muhammed (S.A.V.)’i karşılayarak büyük saygılarını gösterdiler. Medine halkı o gün o kadar sevinmişlerdi ki ona benzer bir gün şimdiye kadar görmemişlerdi. Şarkıcılar deflerle beyitler, şiirler okuyorlardı. Bunlar hemen öne düştüler. Neccarlı Amr İbni Avf’m kabilesine geldiler. Kabilenin kadınlarından bir bölük kadın şiirler okuyup Hazret-i Muhammed (S.A.V.)’in yanına vardılar. Habeşli Müslümanlar da oyunlar oynuyorlardı. Büyük-küçük topluluk öyle seviniyorlardı ki anlatılmasının kolaylığı yoktur.

Kâinatın Seyyidi (Salâvatın efdalı onun üzerine olsun) Hazretleri bu hali görünce çok hoşnud oldu.
— «Allah biliyor ki, Ben sizi severim. Hepinizi kendime has dost tutarım» dedi. Birçok imamlar bunun üzerine sözbirliği etmişlerdir ki, o gün pazartesi günüydü. Ay da Rebiülevvel ayı idi. Lâkin kaçıncı günüydü, bunda bilgi ayrılığı vardır.
Kimileri:

— «Ayın ikinci günüydü.» dediler. Birçok din bilgini ise (Allah cümlesine rahmet eylesin):
— «Rebiülevvel ayının on ikinci günüydü!» dediler.
Ebû Bekir’den (Allah ondan razı olsun) şöyle rivayet edilmiştir:
— Medine halkı içinde birtakım söylentiler başladı. Herkes:
“Hazret-i Muhammed kimin evine şeref verecek?” diyordu. Hazret-i Muhammed (S.A.V.):

— Ben bu gece erkek kardeşlerim NECCAR OĞULLARI’nın olurum. Onlar ki dedem Abdülmuttalib’in anasının kardeşleridir. Zira dedemin babası Abdul Menaf oğlu Hâşim o kabileden Selmâ adında bir hatunla evlenmişti. Ve işte o kadından babamın babası Abdül Muttalib dünyaya gelmişti.
Bundan ötürü. Hazret-i Muhammed (S.A.V.) o yöne doğru, Neccar oğulları semtine yüz tuttu. Oradan da Elhedm oğlu Gülsüm’ün evine indi. Bu kişi Arab başkanlarındandı ve Islâmdı. Bir rivayete göre de Hayseme oğlu Saad’m evine indi. Çünkü Saad evlenmiş değildi.

Ebû Bekir (Allah ondan razı olsun) Şeyh mahallesinde Hazreç oğlu Haris oğullarından Habib bin İsaf ‘ın evine inmişti. Hazret-i Muhammed (S.A.V.) sessiz oturmaktaydı. Ebû Bekir Hazretlerinin sorularına cevap veriyor, tekrar cevap alıyordu.
Bir topluluk Hazret-i Muhammed (S.A.V.)’i henüz görmemişti, kendisini bilmiyorlardı. Geldiler. Allah’ın Resulü sanarak Ebû Bekir’e (Allah ondan razı olsun) selâm verdiler. Hazret-i Muhammed ise bir ağaç gölgesinde oturuyordu. Hazret-i Ebû Bekir hemen kalkıp arka örtüsünü onun üzerine perde tuttu. Bu sebeple hazır bulunanlar Hazret-i Peygamberi tanımış, bilmiş oldular. Bütün halk yığın yığın geldiler. Hazret-i Muhammed (S.A.V.)’in önünde akın akm gelip toplandılar.

Türlü övüşlerde ve senalarda bulundular. Şair Hassan da güzel beyitlerle medihlerde bulundu.