Hanımın başını açmasıyla hiçbir şekilde abdesti bozulmaz. Çünkü abdesti bozan şeyler arasında hanımın başını açması şeklinde bir madde mevcut değildir. Bu durum gerek kendi evinde olsun, gerekse evin dışına çıktıktan sonra olsun fark etmez.Bu mesele daha çok namaz kıldığı halde başı açık gezen hanımlar için söz konusudur.Bu durumdaki hanımlar, çalıştıkları için başlarını kapatmaya ya işyerleri müsaade etmiyordur, ya kendilerine göre bir mazeret buluyorlardır veya -en çok karşılaşıldığı gibi-nefsinin ve çevresinin baskısından kurtulamamışlardır.Bütün bu haller dinî bir mazeret değildir, baş açık gezmeyi meşru ve helâl kılmaz. İnsan bir an önce bu farzı yerine getirmek için çareler aramalı, Allah’a dua ederek Ondan inayet ve yardım istemelidir.Bütün bunlarla birlikte namaz kılmak da farzdır, başın kapatılması da bir farzdır.
Başı açık gezen, “Nasıl olsa ben başımı kapatamıyorum, öyle ise namazı kılmama da gerek yok” gibi bir yanlışlığa girmemelidir.
Bu durum şu misale çok benzer:
Evinin bir tarafı yıkılan kimse, onu tamir etmesi gerekirken, “Nasıl olsa bir tarafı yıkıldı, öbür tarafını da ben yıkayım” gibi bir yanlışlığa girerse bütün bütün evsiz kalır.Evet, karşımıza meşhur kaide çıkıyor: “Bir şey bütünüyle elde edilemezse, bütünüyle de terk edilmez.”
Hanımın başını açmasıyla hiçbir şekilde abdesti bozulmaz. Çünkü abdesti bozan şeyler arasında hanımın başını açması şeklinde bir madde mevcut değildir.Bu durum gerek kendi evinde olsun, gerekse evin dışına çıktıktan sonra olsun fark etmez.