Zararlı Haşarattan Nasıl Kurtulabiliriz?

By | 10 Şubat 2015

zararli-hasarattan-nasil-kurtulabilirizMü’min her zaman ve her vakit hep dua halindedir. Namazların sonunda nasıl elimizi kaldırarak dua ediyor, kuraklık zamanında nasıl yağmur duasına çıkıyorsak, sık sık şeytanın ve nefsimizin şerrinden Allah’a sığınıyorsak, böyle zararlı hayvanlara karşı da bazı dualar okumak veya yazarak üzerimizde taşımak sûretiyle onların şerrinden Allah’a sığınırız.

Kaza ve kadere inandığımız için cüz’î irademizi kullanır, muhtemel tehlike ve musibetlere karşı tedbirler alırız, dikkatli hareket ederiz.

Bunlarla birlikte bir de mânevî tedbir vardır. Her ikisi de bir çeşit duadır. Mü’min her zaman ve her vakit hep dua halindedir. Namazlarınsonunda nasıl elimizi kaldırarak dua ediyor, kuraklık zamanında nasıl yağmur duasına çıkıyorsak, sık sık şeytanın ve nefsimizin şerrinden Allah’a sığmıyorsak, böyle zararlı hayvanlara karşı da bazı dualar okumak veya yazarak üzerimizde taşımak sûretiyle onların şerrinden Allah’a sığınırız.

Bu hususta Peygamberimizden (a.s.m.) rivayet edilen pek çok dua vardır. Bu duaların vakti de zararlı hayvanların yaşadığı yerde bulunmaktır. Bu duaların bir kısmı şunlardır:
Hz. Osman’ın (r.a.) rivayetine göre Peygamber Efendimiz (a.s.m.) şöyle buyurur:

“Sabah ve akşamüç defa şu duayı okuyan kula hiçbir şey zarar vermez: ‘Bismillahillezî lâ yedurru maa ismihî şey’ün fi’lardi velâ fi’ssemâi vehüve’s-semîü’l-alîm. (İsmini anmakla ne yerde, ne de gökte hiçbir zarar vermeyen Allah’ın ismi ile korunurum. O her şeyi işitir ve her şeyi bilir.)” 2

İbni Abbas’ın nakline göre, zâtın birisi Peygamber Efendimize (a.s.m.) gelerek uğradığı bir felâketten dolayı şikâyette bulundu. Peygamberimiz (a.s.m.) de o zâta şöyle buyurdu:
“Sabahleyin şu duayı okursan sana hiçbir şey zarar vermez: ‘Bismillahi alâ nefsi ve ehli ve mâlî (Kendimi, çoluk çocuğumu ve malımı Allah’ın adıyla korurum.)”

O zât bu duayı okudu ve bütün felâketlerden emin oldu.
Ebû Hüreyre’nin rivayetine göre Peygamberimiz (a.s.m.) şöyle buyurur: “Kim sabahleyin Mü’min Sûresinin başından üç âyetle âyete’l-kürsî’yi okursa, akşama kadar korunmuş olur. Geceleyin okursa, sabaha kadar korunmuş olur.”

Enes bin Mâlik’in Peygamberimizden (a.s.m.) bir rivayeti de şöyledir: “Allah’ın, kendisine çoluk çocuk ve mal gibi nimetler veren kimse ‘Mâşâallah lâ kuvvete illâ billâh’ derse, onlar hakkında ölümden başka bir âfet görmez.”
Buharî’de kaydedildiğine göre, sahabe-i kiramdan bir grup, bir sefer esnasında yılanın sokmasıyla zehirlenen bir kabile reisineuğradılar. Sahabilerden birisi Fâtiha-yı Şerifeyi okuyarak Allah’tan şifa niyazında bulundu ve adam şifa buldu ve hiçbir ağrısı kalmadı.

Haşarattan korunmak için de yine Buharı’de İbni Abbas’tan şu rivayete yer verilir:

“Peygamber (a.s.m.) şu duayı Haşan ve Hüseyin’e okur, Allah’a sığınır ve korurdu: “Eûzü bi-kelimâtillahi’t-tâmmeti min külli ayninlâmmetin (Şeytanlardan, zehirli haşarattan ve her türlü kötü gözden sizi Allah’ın kelimeleri ile korurum.)”

Geceleyin akrep soktuğu için sabaha kadar yatamayan bir sahabisine de Peygamberimiz, “Bu duayı okusaydın sana hiçbir şey zarar vermezdi” buyurmuştur.

Bu duaları hermü’min okuyarak veya yazıp üzerinde taşıyarak tehlikelerin ve zararlı şeylerin şerrinden Allah’a iltica ve niyazda bulunur. Bazen bu duaları bir yiyecek ve içecek üzerine okuyarak içmekle de Allah’tan şifa istenir.

Allah göstermesin, başımıza böyle bir hal gelince de, hemen tıbbî tedavi yollarına başvurur, tehlikenin geçmesine çalışırız.