Yûşâ, İbn-İ Nûn Aleyhisselâm’ın Peygamberliği

By | 10 Mart 2015

yusa-ibn-i-nun-aleyhisselamin-peygamberligi      Hazret-i Vehb İbni Münebbih (R. Anh) der ki:
— Yûşâ (A.S.), Musa (A.S.)’dan sonra yerine halife oldu. Kâfirlerle çok cenk etti. Hattâ kâfirlerden otuz parça şehir aldı. Şam’ı aldı, nice adaları aldı, mallarını bir bir topladı. Kâfirleri esir etti. Ondan sonra Cebbârîn şehrine geldi. O gün Cuma idi. Gün sona erip güneş dolanmağa başladı. îsrailoğulları Kavmi, Cebbârîn şehrini gördüler, ferah buldular. Lâkin:
— “Cumartesi günü cenk yoktur” dediler. Yûşa (A.S.) elini kaldırdı, dua etti:
— “Yârabbi, Beni İsrail kavmi, Peygamber evlâtlarıdır. Onlara rahmet eyle” dedi. Çünkü, iman edenlerin askeri, kâfirlerin askerinin yanında bir sahrada bir halka gibiydi. Yûşâ (A.S.):
— “İlâhî, güneş dolanmaya az kaldı, güneşi tut dolanmasın. Hattâ Erihâ Kavmi ile savaşalım, cenk edelim.” dedi. Bir söylentiye göre Yûşâ (A.S.) güneşe döndü:
— “Ey güneş, yerinde dur! Sen de buyurulmuş bir kulsun. Ben de buyurulmuş bir kulum!” dedi, güneş de dolanmadı, yerinde durdu, gün uzadı. Ondan sonra Hak Teâlâ bir ferişteh yolladı. Ferişteh Hak Teâlâ dilinden dedi ki:
— Ey Yûşâ! Batmasın, dolanmasın diye güneşi tuttum, onların üzerine üstün gelesin diye sana yardım ediyorum.
O zaman Yûşâ (A.S.) kâfir askeri ile cenge tutuştu. Onları alt etti, sindirdi. Bundan sonra da güneş battı, dolandı.
Yine nakledilmiştir ki Hak Teâlâ Hazretleri Yûşâ (A.S.)’a:
— “Ey Yûşâ! Senin kulundan kırk bin ulu kişiyi, altmış bin şeriri, kötüyü ortadan kaldırıyorum.” dedi. Yûşâ (A.S.):
— İlâhî! Kavmimin uluları ne yaptılar ki helak edersin? dedi. Hak Teâlâ Hazretleri:
— “Onlar benim için kâfir ehli ile düşman olmadılar ki, kâfirlerle onlar birlikte yerler, içerler. Ben de onları kâfirlerle birlikte helâk ederim.” buyurdu, ve helak etti.
Yûşâ (A.S.), Musa (A.S.)’dan sonra yedi yıl yaşadı, sonra ağır bir hastalığa tutuldu. En sonunda oda bu dünyadan, âhiret’e göç etti. Hayatı 110 yıl sürmüştü. Nâşını Nablis’te Hazret-i Yusuf ’un yanına gömdüler.