Unutulmamalıdır ki rüyâlar bir bilen ve rüyâ işinden anlayan birisine yorumlatılır. Her önüne gelene rüyâ yorumlattırıl- maz. Bu bilgileri yeri geldikçe okuyacağız.
Ey Dost! Rüyâ, insanoğlunun yaşamında kayıtsız ve şartsız olarak bulunduğuna göre, bu hadiseyi, bu olayı tabir edenlerin de bulunmuş olması bir gerçeğin ifadesidir. Rüyâ denilen bu güzel nimeti tabir edebilmek, onu kurallarına göre yorumlayabilmek için bu konuda bilgi sahibi olmak gerekir.
Görülen bir rüyâya yalan katmak nasıl İlâhi bir suç ise, bilmediği bir rüyâyı yalan karıştırarak yorumlamak ta aynı şekilde İlâhi bir suç işlemek demektir.
Sevgili Peygamberimiz Hadis-î Şeriflerinde:
“Kim yalancıktan rüyâ gördüm diye söylerse, kıyamet günü iki arpa tanesini birbirine düğümlemesi emredilir.” buyurmuşlardır.
Evet iki arpa tanesini birbirine bağlamak, düğümlemek mümkün olmadığına göre, görmediği rüyâyı gördüm diyen ve bu yalan rüyâyı anlatmak için yalan sözler uyduran kimsenin âhiret azabı çok çetin ve şiddetli olacak demektir. İki arpayı birbirine düğümleyemeyecek ve bu şekilde azab edilecektir. Azabı ve cezâsı devamlı olacaktır.
Neden cezası büyüktür diyecek olursan, cevâb olarak deriz ki, doğru rüyâ peygamberlikten bir parçadır. Doğru rüyâ, mü’min ve müslüman kullarına Allah tarafından sevindirici bir müjdedir, görmediği bir rüyâyı gördüm diyen kimse, Allâh’a iftira etmiş olur. Allâh’a iftira etmenin cezâsı ise, şiddetli ve devamlı olacak demektir.
Yine Hadis-i Şerifde buyuruluyor ki:
“Kim ki, rüyasına kasıtlı olarak yalan karıştırıp anlatırsa, âhi- rette ateşten bir oturacak yer hazırlamıştır.”
Evet, rüyâsma yalan karıştıranın göreceği azâb böylece bildirilmiş oluyor. Aynı cezâ ve azab rüyâya yalan karıştırarak yorum ve tabir eden kimseye de verilecektir.
İslâm dininde rüyânm önemi bu denli büyük ve kıymetlidir. Bunun kıymet ve değerini korumalı, bu değerli nimete yalan, dolan karıştırmamalıdır.