Üzeyir (A.S.)

By | 12 Mart 2015

uzeyir-a-sÜzeyir (A.S.)’a gelince:

Mülkün işleri Süleyman (A.S.)’in hükümleri ile tamamlanınca İlâhî emir, ölmek ve dirilmek ve Ahiret işlerinden çok şeyler müşahede eyleyen, hem de çok yakından müşahede eyleyen bir peygamber gelmesi gerekti. Nitekim Allahü Teâlâ şöyle buyurmuştur:

«Bunu yapmamız, seni insanlara ibret nişanesi kılmamız içindi.» (Bakara sûresi, âyet: 259)

Böylece Üzeyir (A.S.) dünyaya geldi. Hakikati ve ruhu, Allah isimlerinin ikisinin nurundandır. Biri Semi’dir (duyucu) ve biri de Basîr (görücü)’dür. Hak Sübhânehu ve Teâlâ’nm sesini de işitmesinden Semi’dir, işiticidir. Hak Teâlâ’nm sözlerini buyurduğu:

«Belki yüz yıl ölü kaldın.» (Bakara sûresi, âyet: 259) âyet-i ke-rimesi gereğince (dirilip) ikinci hayatını gördü.

Üzeyir (A.S.)’m nefsi, Allahü Teâlâ’nın fiil ismi nurlarındandır. O isim de ELVÂLÎ’dir. Yani VELAYET sahibidir. Allah’ın kudret yüceliğini görmesi için veliliğe ermiştir.