Uhud Cenginde Onuncu Olay

By | 16 Mart 2015

uhud-cenginde-onuncu-olay   Nakledilmiştir ki, bir bölük şerir Seyyidil Ebrâr (S.A.V.)’e kastet¬tiler. Peygamber (S.A.V.) mübarek yüzünü îmam Ali’ye çevirip:
— Yâ Ali, diye buyurdu. Bunların şerrini benden uzaklaştır. Hazret-i İmam Ali (R. Anh) da canla karşı durup onları defetti. O halde iken Cebrail (A.S.) gelerek:
— Yâ Resûlâllah, dedi, bu iş İmam Ali’den Yüce bir civanmertliktir. O zaman Peygamber (S.A.V.):
— «O bendendir ve ben ondanım!» diye buyurdu. Cebrail (A.S.) da:
— «Ben sizin ikinizdenim!» dedi. O esnada bir avaz işitildi ki şöyle diyordu:
— Lâ fetâ illâ Ali ve lâ seyfe illâ Zülfikar! (Gerçek yiğit yalnız Ali’dir ve gerçek kılıç Zülfikârdır)
Söylenir ki, kâfirler hücum edip Müslümanlar dağılınca Hazret-i Muhammed (S.A.V.)’in yanında yalnızca İmam Ali (R. Anh) kaldı. Peygamber (S.A.V.) ona:
— «Sen niçin kavminle birlikte gitmedin?» diye sordu. O da:
— «Seni nasıl yalnız bırakıp giderim? Allahü Teâlâ’nın hakkı için bu yerden bir adım geri atmam. Ya ölürüm, ya da Allahü Teâlâ’nm vaadettiği zafer ve fetih meydana gelir!» dedi. Onlar böyle konuşurken, müşriklerden bir güruh, Peygamber (S.A.V.)’e kastedip hücuma geçtiler. O da Hazret-i Ali (R. Anh)’a işaret etti. İmam Ali de kılıcını çıkardı, o topluluğun üzerine atıldı. Derler ki, onların arasında Hişam bin Ümeyyetil Mahzûniyi öldürdü. Kalanı dağılıp gitti. Bir taife daha hücum etti. Yine İmam Ali (R. Anh), Peygamber (S.A.V.) Hazretlerinin işaretiyle onları da kovdu. İçlerinde bulunan Amr ibni Abdullah Cumahiye’yi de öldürdü. Cehennem ateşine gitti, oradaki yoldaşlarına kavuştu.
Sonra bir topluluk daha Hazret-i (S.A.V.)’e kastedip ileri atıldılar. İmam Ali (R. Anh) onlara da hamle etti. Bişr ibni AmiPi yıktı, ötekilerini kaçırttı. Bundan sonra kimse Hazret-i Muhammed (S.A.V.)’e hücuma cesaret edemedi.
Ve yine derler ki, o cenkte Hazret-i Ali (R. Anh)’m kılıcı kırıldı. Peygamber (S.A.V.)’e söyledi. Hazret-i Muhammed (S.A.V.) de ona ZülfikâPı verdi. Onunla cenk etti. Öyle boğuştu ki Resûlullah (S.A.V.):
— Yâ Ali, işitiyor musun ki bir melek -ki adı Rıdvan’dır- gökkubbede seni övüp:
— «Gerçek yiğit yalnız Ali’dir. Ve gerçek kılıç ZülfikâPdir, diyor!» dedi.
Hazret-i İmam Ali (R. Anh) der ki:
— Bende bu sözle öyle büyük bir sevinç doğdu ki Allahü Teâlâ’nın nimetine şükrettim. Ve ağladım.
Muhammed bin İshak der ki:
— Uhud günü İmam Ali (R. Anh)’m eliyle öldürülen kâfirler çoktur. Bunlardan biri Ebû Talha oğlu Talha’dır ki ona (Ordu koçu) derlerdi, Peygamber (S.A.V.) rüyada gördüğü koçu onunla tâbir eyledi. Onun oğlu Ebû Said, kardeşi Kilde, Abdullah bin Cümeyl bin Zühre, Ebûl Hakem bin Ahnes ibni Seriyk Sakîfî, Velid bin Huzeyfe bin El Mugîre kardeşi Ümeyye ve Ezmah bin Şürahbil, Hîşam ibni Ümeyye ve Amr ibni Abdullah Cumahî ve Bişr ibni Mâlik ve Safvan Mevlâ bin Abdüddâr, ölenlerdendi. Kays’tan rivayet olunur ki, o da babası Sa’d’dan rivayet etmiştir, Hazret-i Ali (R. Anh) şöyle buyurmuştur:
— Uhud günü bana on altı kere kılıç vurdular. Dört kere yere düştüm. Bir güzel yüzlü, gökçek kokulu kimse kolumdan tutar, beni yerden kaldırırdı. Bana:
— «Kâfire sen hamle eyle! Sen Allahü Teâlâ’nm ve Resulünün ibadetindesin. Onlar senden razıdır» derlerdi. Cenk’ten sonra bu olayı Hazret-i Muhammed (S.A.V.)’e anlattım. Bana:
— «Yâ Ali, sen onu bildin mi?» diye buyurdu. Ben:
— «Bilmedim! Ama Dahiyye’ye benzerdi!» dedim. Bana:
— «Yâ Ali, Allahü Teâlâ senin gözünü aydın etsin, o Cebrail (A.S.)’di!» diye buyurdu.