1. İmam namaz kıldırırken ona yetişen kimse, farz mı, teravih mi kılındığını bilmese geçerli olan niyeti nasıl olmalıdır?
îmam namaza başlamışken ona yetişen bir kimse, kılman namazın yatsının farzı mı, yoksa teravih mi olduğunu bilmese de; “eğer yatsının farzı ise imama uydum, teravihse imama uymadım” dese bu iktida (uyma) sahih olmaz. Kılman ister farz, ister teravih olsun hüküm aynıdır. Fakat; eğer yatsının farzını kılıyorsa imama uydum, eğer teravihte ise imama uydum” dese, imamın kıldırdığı hangisi olursa olsun, imama uymuş olur.
2. Yatsı namazının son sünnetini kılmamış olan bir kimsenin teravih kılan bir kimseye, yatsının sünneti niyetiyle iktida etmesi (uyması) caiz midir?
Yatsı namazının son sünnetini kılmamış olan bir kimsenin teravih kılan bir kimseye, yatsının sünneti niyetiyle iktida etmesi (uyması) caizdir.
3. Her iki rekâtın veya dört rekâtın başında teravih kılmaya niyet gerekir mi?
Her iki rekâttan sonra, diğer rekâta başlarken niyet etmek gerekmez. Çünkü teravih namazı bir namaz mesabesindedir. Fakat ihtiyaten niyet etmek daha iyidir.
4. Cemaate ağır geldiği takdirde teşehhütte dualar terk edilebilir mi? Ve Teravihte kıraati süratle okumanın hükmü nedir?
Teravih namazında cemaate ağır geldiği bilinince teşehhüdden sonraki dualar terk edilebilir. Ancak uygun olanı salavatı okumaktır.Teravihte de kıraati süratle okumanın hükmü:
Teravihte diğer namazlar gibi normal bir okuyuşla kılınır. Dolayısıyla teravihte Kur’an’ı süratle okumak mekruhtur. Aynı şekilde diğer rükünleri de süratle yapmak mekruhtur.