Temizliğin Mana ve Önemi Nedir?

By | 20 Nisan 2015

temizligin-mana-ve-onemi-nedirKur’ân-ı Kerim’in birçok ayetinde, Allah Resulü’nün hadislerinde ve örnek hayatında temizliğin önemi ve gerekliliği üzerinde ısrarla durulmuştur. Genel anlamda temizlik ve ibadet amaçlı temizlikle ilgili birtakım ilke ve ölçüler getirilmiş, temizlik bazı ibadetler için ön şart sayılmıştır.

Dinin özü; manevî kirlerden arınma, Allah’ı tanıma O’na itaat ve ibadet etmekle birlikte, ruhun yücelişi ve insanın böyle manevî bir bağlar.: ortamına geçebilmesidir. Bunun için insanı çevreleyen fizikî şartların da uygun olması gerekir, ibadet hayatıyla ve manevî temizlenme ile beden ve çevre temizliği arasında sıkı bir bağın kurulması hatta Kur’ân’da, temizlikten, hem maddî hem de manevî temizliği kapsayacak şekilde genel anlatımla söz edilmesi böyle bir anlam taşır.

İslâm kültüründe, genel anlamdaki temizlik ile ibadet amaçlı temizlik birbirini tamamlar ve birlikte bir anlam ifade eder. Bu sebeple İslâm bilginleri temizliği; maddî temizlik, hükmî temizlik ve manevî temizlik şeklinde üç safhalı bir faaliyet olarak görürler.

Kur’ân-ı Kerim’de çevrenin ve ibadet yerinin temizliğinden söz edilir. Allah’ın, temizlik konusunda titizlik gösterenleri sevdiği bildirilir. (Bakara 2/125; Tevbe 9/108; Hac 22/26)

Peygamberimiz de bu hususta şöyle buyurur: “Temizlik imanın yarısıdır.” (Müslim, Taharet 1) “Allah temizdir temizliği sever.” “Namazın anahtarı temizliktir.”

Abdest başlı başına ve bizzat amaç olan bir ibadet değil belli ibadetleri yapmayı mubah kılan, kulun bu ibadetlere manen ve ruhen hazırlanmasına ve bu ibadetlerden azami verim elde etmesine yardımcı olan vesile-i ibadettir.

Abdest almak isteyen kimsenin abdest öncesi hazırlığa başlarken (tuvalete gitme vs.) niyet etmesi sünnettir. Böylelikle abdest ve öncesi yaptığı bütün fiilleri ibadete vesile ve hazırlık olması cihetiyle bir çeşit ibadet olup sevap kazandırır.

Temizliğin; görünür kir ve pisliklerin giderilmesine “necasetten taharet”, abdestsizlik durumunun kaldırılmasına ise “hadesten taharet” denir.