Şeyhin sahtesi nasıl anlaşılır?
Bir şeyhin sahte mi yoksa hakk mı (gerçek mi?) olduğunu anlayabilmek için aşağıya 22 tane madde sıralayarak bu sahtekâr şeyhlerin alâmetlerini yazmaya ve daha sonra da Mehmed Zahid Kotku Hazretlerinin târifi üzere gerçek, intisap edilmesi gereken şeyhlerin tasvirini ve târifini yapmaya çalıştık:
– Görünüşleri ve hareketleri itibariyle Şeriat çizgisinin hiç dışına çıkmıyormuş gibi gözükürler.
– Bildikleri şeri ilimlerle amel etmezler.
– Topluma açık konferans, panel, seminer veya TV programlarında kesinlikle Şeriata ve sünnete muhalif sözler söylemezler ve böylece kendilerine mürid veya talebe toplanmaya çalışırlar.
– Gerçek yüzleri ortaya çıkmasın diye dâima hesaplı ve şifreli konuşurlar.
– Halka kendilerini daha iyi tanıtmak ve reklâm etmek için çeşitli çıkışlar yaparak basının ve halkın dikkatini çekmeye çalışırlar.
– İlk olarak tanıştıkları kişilere önce nâzik ve kibar davranırlar, tam olarak kendilerine bağladıktan sonra da mâsum beyinlere ideolojilerini yerleştirmeye çalışırlar.
– Çoğu kez ideolojilerinin irşadını yaparken cinler vasıtası ile insanları hipnotize ederler.
– Rahmani şeyhlerin insanları etkileme kuvveti olduğu gibi bu tür kişilerin de kendilerine göre çok etkili bir çekim kuvveti vardır, bu sayede insanları kolayca etkileyebilirler.
– Müridleri arasında bulunan kadın talebeleri ile yalnız kalarak, sohbetler düzenleyerek bir müddet sonra onlardan faydalanmayı plânlarlar.
– Etkiledikleri insanları kolayca ve hiç acımasızca kendi şahsi fikirleri çerçevesinde harcayabilirler.
– İslâm’ın ve fıkhın bir çok emir ve kaidesini kafalarına göre değiştirip, istedikleri gibi çarptırabilirler.
– Hz. Muhammed (S.A.V.) Efendimiz yalan söylemeyi Müslü- manlara kesinlikle yasakladığı halde ve kendilerinin de sünnet ve şeriat çizgisinden hiç ayrılmadıklarını söyledikleri hâlde insanları kandırmak için bolca yalan söylerler.
-Müridlerinin veya talebelerinin genelde yüksek okul mezunu, şahsiyetli, kariyer sahibi veya zengin gruplar arasından olmasına önemle özen gösterirler.
– Bir çok sosyal faaliyetlerinde de bu zengin müridlerini sponsor olarak kullanırlar.
– Bu tür tehlikeli insanların çoğu aslında görünüşte farklı olsa da sonuç olarak vardıkları nokta olarak hepsinin birleştiği nokta aynıdır.
– Kimileri kendilerine Cenab-ı Allah tarafından özel güçler verildiğini ve kendisinin özel gönderilmiş elçi olduğunu dahi söylerler.
– Allah tarafından kendilerine verilen özel güçler sayesinde ölüleri dahi diriltebileceklerini de söylerler.
– Aşağılıklarını gizlemek için Kur’an’ın ve sünnetin arkasına saklanırlar.
– Gerçek Allah dostlarında tevazulu olmak esas iken bu tür sahtekârlar her fırsatta şeyh olduklannı ve kendilerine yan gözle bakanların çarpılacağını söylerler.
– Çevresindeki insanları daha çok etkilemek için hasta olan insanları cinler vasıtası ile kolayca tedavi edebilirler.
– Gerçek bir mürşid-i kâmil müridlerini ve talebelerini kendi ailesinden daha çok sevip düşünürken, bu tür sahtekarlar sadece ve sadece kendi zevk ve sefalarını düşünürler.
– En önemlisi her fırsatta Müslümanların dini inançlarını ve duygularını sömüren bu kişiler İslâm’a kötü sözlerin söylenmesine ve Müslümanların lekelenmesine sebep olurlar.
Mehmed Zahid Kotku Hazretleri gerçek bağlanılması gereken mürşid-i kâmili ise şöyle tarif ediyor: “İçi ve dışı kitap ve sünnete tam mânâsıyla uygun, yüzü gözü nurlu Allah ve Rasul âşığı, aynı zamanda bir tarike mensup, işin ehlinden el almış, mezun olmuş, mezun olması da gereklidir. Çünkü her ne kadar âlim olsa bile tarikatta nasibi olmayan zavallılarda noksanlık vardır. Noksanda ise kemâl yoktur, kemâl- siz kimseden de istifade edilemez.”
Biz bu sıralamayla kimseyi töhmet altında bırakmıyoruz. Sadece insanlarımızın inanç ve duygularını sömüren, şeyhlik gibi bir makamı iğrenç emellerine âlet eden sahtekârlara insanlarımızın aldanmamasını ve gerçek Allah dostlarıyla sahtekârlan birbirinden ayırt edebilmelerini sağlamayı amaç edindik.