Semud’a Taş Yağıyor

By | 3 Mart 2015

semuda-tas-yagiyor  Şimdi şafak çoktan sökmüş, güneşin altın ışıklarının, altın telleri gökyüzünden gergin bir sırma ok gibi dünyaya vurmaya başlamıştı. İşte bu sırada Lût da bu yerin adını Soğar (Küçük) diye adlandırdı.Hazret-i Lût kızları ve karısı o köyün kapısından giriyorlardı ki Semud ve Gamure şehirleri üzerine Yüce Allah tarafından gökyüzünden kükürt ve ateş yağdırıldı.
Allahü Teâlâ kasabanın altını üstüne çevirdi. Asilerin üzerine kendileri için hazırlanmış, Rab neslinden, nişanlı, zâlimlerden uzak olmayan taşlar birbiri ardınca yağdırıldı.Netekim, Cenâb-ı Allah, Kur’ân-ı Kerîminde şöyle buyurur:
«Onlara azap buyruğumuz geldi. O ülkenin altını üstüne getirdik. Üstlerine ard arda, ateşte pişirilmiş çamurdan taşlar yağdırdık. O taşlara ki Rabbinin katında azap için damga vurulmuştu. Bu taşlar senin ümmetinin zâlimlerinden de uzak değildir.» (Hûd sûresi, âyet: 82-83)
Hak Teâlâ, Hazret-i Lût’u bu suretle iğrenç işler işleyen şehirden kurtardı. Onu, rahmetinin kanatları altına aldı. Çünkü bu şehir halkı kötüydüler, azgındılar.
Yüce Allah şöyle buyurur:
«Biz Lût’a hikmet ve bilgi vermiştik. Onu kötülükler yapmakta olan bir ülkeden kurtardık, onlar, gerçektir ki, fâsık olan kötü bir kavm idiler.» (Enbiyâ sûresi, âyet: 74)
«Lût’u, rahmetimizin içine aldık. Çünkü o, sâlih, özü sözü doğru kişilerdendir.» (Enbiyâ sûresi, âyet: 75)
Yağan taşlar sertleşsin diye balçıkla örtülmüştü.Akıbetleri kendilerine ihtar edilenlerin üzerine yağan ne yağmur, ne yağmurdu. Bunda büyük bir ibret vardı.Taş yağdıran fırtına şiddetle esiyordu. Semud ve Gamurenin üzerinde, yalnız, Lût’un ailesi gün doğduğu, bir sırada felâketten kurtulmuşlardı.Cebrail (A.S.) da kanatlarından birisini toprağın altına soktu. Oralarını bir kürek gibi yerlerinden kurtardı, sonra kaldırdı. Bu topraklar o derece gök kubbeye kaldırılmıştı ki, toprakla birlikte havaya kalkan ve ölümün yaklaştığını anlayan horozların ötüşünü ve köpeklerin havlamasını gökyüzü halkı en yakından işitmişti.Sonra Cebrail kanadını ters çevirdi. İnsan ve hayvanların hepsi tekrar toprağın altında kaldılar.Evet, Cebrail, Lût kavminin şehirlerini yukarıdan aşağıya atmıştı.
Kuranı Kerim bu ülkelerin yok edildiği ânı şöyle buyuruyor:
«Rabbi Teâlâ kasabaları yerden kaldırıp yere vurdu. Üstlerini taşlarla örttü.»
İlk gök çatırtısını arkasından duyan Lût’un karısı: “— Ne oluyor?” diyerek başını arkaya çevirdi:
— Eyvah!.. Kavmim mahvoldu. Ben onlar için ağlayacağım!, diye feryad etmişti. O bir anda kaya tuzundan heykel haline geldi.
Artık, Semud ve Gamure’den iz kalmamıştı. Bu iki şehrin bütün halkı ve toprağın bütün yaratıkları yok olmuştu. Ölen insanlar, 400.000 kadardı.
Hazret-i Lût, her şey olup bittikten sonra kendisini sağ bıraktığından dolayı Yüce Allah’ına şükür secdesine kapandı.
— Ey Yüce Allah’ım, sana hamd ve senalar olsun!., dedi. Sonra yerle bir olan Semud ve Gamure şehirlerine baktı, kırlarına göz süzdü, vadisini gözden geçirdi. Her yerden bir külhan dumanı gibi dumanın çıktığını gördü.Bir âsî kavim işte dünya sahnesinden böyle yıkılıp gitmişti.