Peygamberim huzura kabul et beni
Dertlerimi bir bir demeye geldim
Adım adım dolaştım kutsal beldeni
Güzide ashabın görmeye geldim.
Allah’ın evi, muazzam Ka’be’yi
Tavaf edip rahmete ermeye geldim
Işığa âşık kelebek gibi
Çevresinde dönmeye dönmeye geldim.
Mübarek elinin değdiği taşı
Hacerü’l-Esved’i öpmeye geldim
Ka’be’nin mimarı Peygamberi anıp ta
Makam-ı İbrahim ‘de duaya geldim
İlk defa Hira ‘da gördüğün nuru
Hissedip onunla uçmaya geldim
Miraç gecesinin nurlu bineği
Refref ile sonsuza çıkmaya geldim
Şifalı su, mücizevî Zemzem ‘i
Kaynağından içmeye içmeye geldim
Bedir’i, Uhud’u, şanlı Hayber’i
Nakşedip kalbime çizmeye geldim.
Vahy ile kalbine inen Kur’an’ı
Harf harf gönlüme yazmaya geldim
Kur’an’da övülen ünlü Rıdvan’ı
Bulup da manaya ermeye geldim.
Ammar’ı, Yasir’i örnek edinip
İmanın tadını almaya geldim
Şehid Sümeyye’nin ızdırabını
Duyup da gözyaşı dökmeye geldim.
Hendek’te yüz üstü düştüğün yeri
Keşfedip yüzümü sürmeye geldim
Mevlâm nasip etti şefaat sana
Ferman çemberine girmeye geldim.
Takva ile yükselen kutlu Kuba’nın
Girip temelinde yatmaya geldim
Buram buram kokan Ruh-u Nebî’yi
Nefes nefes içime almaya geldim
Bilâl-i Habeşî’nin yanık sesiyle
Okunan ezanı duymaya geldim
Misafir kaldığın Ebû Eyyüb ‘ün
Nurlanan evini görmeye geldim
Veda hutbende mesaj yerinde
Ar afat’da duaya vakfeye geldim
İsmail misali boyun eğerek
Mina ‘da yoluna kurbana geldim.
Aşkın ile param parça gönlüme
Merhem dilenmeye dermana geldim
Tüm dertlerin sende âb-ı hayatı
Yudum yudum ondan tatmaya geldim
Alem-i Ervah ‘da verdiğim söze
Sadakat yemini etmeye geldim
Ümmetin olmaya ahdim var idi
İmzalı dilekçem vermeye geldim.
Cennet bahçesi nurlu Ravza ’na
Ta’zim ile rızan almaya geldim
Gönlümde açılan sevgi gülünü
Buket buket sana sunmaya geldim.
Aşıkım ne olur sende sev beni
Sevmezsen “mahvoldum ” demeye geldim
Sevgine layık gördünse beni
Verilen rütbeyi takmaya geldim.
Mübarek Ravza ‘na izin ver gireyim
Kararmış yüzümü sürmeye geldim
Adalet mizanı senin dilinde
Günahkâr nefsimi davaya geldim.
Bildirdin bizlere dostu düşmanı
Düşmanım nefsimdir yenmeye geldim
Kovma kapından yâ Resul! ne olur
Dönmek için değil kalmaya geldim.
Abdullah Sevinç