Sara Hastalığına Sabredenlere Cennet Müjdesi

By | 4 Kasım 2014

islamda cennetAta b. Ebi Rebah’tan, dedi ki: “İbn Abbas bana: Ben sana cennet ehlinden bir kadını göstereyim mi, dedi. Ben, göster dedim. İbn Abbas: İşte şu siyahı kadın. Peygamber -sallallâhu aleyhi vesellem-’in huzuruna gelerek: Ben bayılıyorum ve üstüm başım açılıyor. Benim için Allah’a dua et, dedi. Allah Resûlü: Dilersen sabredersin ve sana cennet verilecektir, dilersen sana afiyet vermesi için Allah’a dua ederim, dedi.

Bunun üzerine kadın: Sabredeyim, dedi. Daha sonra şunları ekledi: Ama gerçek şu ki, üstüm başım da açılıyor. Benim için Allah’a, üstümün başımın açılmaması için dua et, dedi. Peygamber de ona dua etti.”

Açıklama:

“(Beyinde bazı bölgelerde hapsolan) rüzgârdan dolayı bazı hallerde ‘sara’ya sebep olabilir. Sara temel organların kısmen faaliyetlerini göstermesine engel olabilir. ‘Sara’nın sebebi ise beyin menfezlerinde hapsolup kalan kesif bir rüzgârdır. Yahut bazı organlardan beyne doğru yükselen adi bir buhar türüdür. Bunun peşinden azalarda bir dengesizlik ortaya çıkabilir. Bu halde de artık kişi dimdik ayakta duramaz. Aksine yere düşer. Vücudundaki nemin kesifliğinden ötürü de (ağzından) dışarıya köpükler çıkar. Bazı hallerde sara, cinlerin etkisi ile de olabilir. Ancak bu, yalnız onlann nefisleri kötü ve murdar olanlarının yaptığı bir iştir. Bunun da sebebi ya bazı insanların suretlerini güzel bulmalarıdır yahut o insana eziyet vermek istemeleridir. Bütün doktorların kabul edip ilacını da zikrettikleri birinci çeşittir. İkinci türünü ise onların çoğu kabul etmez, bazıları kabul etmekle birlikte ona dair bir ilaç bilmez. Bildikleri tek ilaç süflî ve şerli ruhların etkilerini bertaraf etmek ve faaliyetlerini iptal etmek üzere ulvi ve hayırlı ruhların direniş göstermesini dilemekten ibarettir.

“Ve üstüm başım açılıyor.” Yani kadın farkında olmadan avretinin açılmasından korkmuştu.

Hadisten Çıkan Sonuçlar:

1- ‘Sara’ya düşen kimsenin fazileti.

2- Dünyanın belâlarına karşı sabretmek, cenneti miras almaya sebeptir.

3- Zor olan yolu seçmek, -kendisinin buna güç yetireceğini ve zora katlanmakta zaaf göstermeyeceğini bilen kimse için- ruhsatlı olanı seçip ruhsatla amel etmekten daha faziletlidir.

4- Bütün hastalıkları dua ve yüce Allah’a sığınarak tedavi etmek, çeşitli ilaçlar ve şuruplarla tedaviden daha başarılı ve daha faydalıdır. Vücudun dua ve Allah’a sığınmaktan etkilenmesi, bedenî ilaçların etkisinden daha büyüktür. Ancak bunun faydalı olması iki şarta bağlıdır: Birincisinin hasta tarafından gerçekleştirilmesi gerekir, bu da doğru ve samimi bir niyet ve maksattır, diğeri ise tedavi edeni ilgilendirir. Bu da onun yüce Allah’a güçlü bir şekilde yönelmesi, kalbinde de güçlü bir takva ve tevekkülün bulunmasıdır. Doğrusunu en iyi bilen Allah’tır.