Allah-u Teâlâ, Kur’an-ı Kerim’de doksan küsür yerde sabrı anlatmıştır. Cennetteki dereceleri, hayırların bir çoğunu sabırla uygun olarak, hiç kimseye hazırlamadığı nimetleri sabredenler için yaptığını açıklamıştır.
Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor.
“O sabredenler için:
“Rablerinden gelen bağışlama ve rahmet onlar içindir. Onlar hidayete erenlerin ta kendileridir.” (Bakara/l57)
Ayet’e göre hidayet, rahmet, bağışlanmak, hepsi sabredenler için hazırlanmış mükâfattır. Sabırla ilgili bütün ayetleri burada zikretmek zor olduğu için bazı hadisi şeriflerle yetineceğiz.
Rasûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Sabır imanın yarısıdır.”
“Size verilenlerden biri de, yakin ve sabırda devam etmenizdir. Kim yakin ve azimette sabrın tadını alırsa, gece namazları, gündüz oruç tutmayı terk etmez. Başınıza gelen bir belaya karşı sabretmek, amellerle bana gelmenizden daha hayırlıdır. Ama şundan korkuyorum, benden sonra dünya nimetleri bollanır da bazınız bazınızı red eder veya terk eder de, gök ehli de sizi terkeder. Kim sabrederek, iyiliği emredip kötülükten sakındırırsa, bütün sevaplara nail olur.” Rasûlüllah bundan sonra şu ayeti okudu.
“Sizin yanınızdakiler biter (tükenir) Allah’ın yanındaki bitmez. Şüphesiz, sabredenlerin mükâfatını daha iyisiyle vereceğiz.” (Nahl/ 96) Cabir (r.a.) şöyle rivayet etti:
Rasûlüllah (s.a.v.)’a iman etmeden soruldu. Buyurdu ki:
“İman, sabır ve cömertliktir.”
Bir kere yine Rasûlüllah’a imandan sordular:
“İman nedir?”
Buyurdu ki.
“Sabırdır.”
Yine Rasûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Amellerin en faziletlisi nefislerin kötü gördüğü şeylerdir.”
Rivayet edildiğine göre Hz. Davud (a.s.) şöyle buyurmuştur:
“— Benim ahlâkımla ahlâklan, şüphesiz sabır da benim ahlakımdan biridir, ben sabırlıyım.”
Afa (r.a.) İbni Abbas (r.a.)’tan şöyle rivayet ediyor:
“— Bir gün Rasûlüllah (s.a.v.) Ensar’dan bir grub insanın yanına gitti ve onlara:
“— Sîzler mü’min misiniz?” dedi.
Onlar sustular. Hz. Ömer:
“— Evet, ey Allah’ın Rasûlü” dedi.
Rasûlüllah:
“— İmanınızın alameti nedir?” diye sordu:
Dediler ki:
“— Bolluk ve rahat içinde olduğumuzda şükreder belâlara sabreder, kadere razı oluruz.
Peygamber (s.a.v.) buyurdu ki: “Kâbe’nin Rabbine yemin olsun ki, siz- ler mti’minsiniz.”
Rasûlüllah (s.a.v.) yine şöyle buyurdu:
“Kötü gördüğüne sabretmekte çok hayır vardır.”
Hz. İsa (a.s.) dedi ki:
“— Siz ancak kötü gördüklerinize sabretmekle, sevdiklerinizi anlıyabi- lirsiniz.”
Rasûlüllah (s.a.v.) buyurdu:
“— Şayet sabır,insan olsaydı, çok güzel sıfatları olan bir kişi olurdu. Allah sabırlıları sever.”
Sabır hakkında daha birçok hadis ve menkıbe vardır.