Peygamber Efendimizin Sağlık Hakkında Hadisi Şerifleri -4

By | 1 Ekim 2014

muhammed« HASTALARI YEMEK YEMEYE ZORLAMAYIN»
Allah’ın Elçisi (s.a.v.) şöyle buyurdu:
«Hastalarınızı yemeye içmeye zorlamayınız. Çünkü Allah, onlan yedirir ve içirir.»
Tirmizi, C. 2. H.no:2040
Hz. Aişe dediki:
«Allah’ın Elçisi (s.a.v.)’nin ailesinden biri humma’ya yakalandığı zaman, mayalanmış hamur bulamacı’ yaptırırdı. Sonra emredip ondan içirirdi.»
Peygamber (s.a.v.) şöyle buyururdu:
«Bu, hüzünlü bir kimsenin gönlünü hoş tutar, hastanın kalbinden üzüntüyü temizler. Tıpkı birinizin yüzündeki kiri suyun giderdiği gibi.»
Büyük Hadis Külliyatı- Rudani, C .4. H.no:7545
Bir gün Allah’ın Elçisi (s.a.v.), hasta bir adamı ziyaret ederek ona:
«Neye iştahın var?» diye sordu. Adam da:
«Bir buğday ekmeğini çok arzularım,» dedi.
Bunun üzerine, Peygamber (s.a.v.):

«Kimin yanında bir buğday varsa din kardeşine göndersin» buyurdu.
Bilahare Allah’ın Elçisi (s.a.v.):
«Birinizin hastası bir şey yemeği çok arzuladığı zaman hastasına (ondan) yedirsin» buyurdu.
Sünen-i İbn-i Mace, C.9. H.no:3440
Allah Resulu (s.a.v.) şöyle buyurdu:
«Ademoğlu kamından daha kötü bir kabı doldurmamıştır. Ademoğluna belini doğmltacak birkaç lokma yeter. Mutlaka bundan fazla yemek isterse, midesini üçe bölsün; üçte birini yemek, üçte birini su, üçte birini de havaya(oksijene) ayırsın.»
(Tirmizi)(Rudani, C.3. H.no: 5504)
«KARANTİNA»
Allah’ın Elçisi (s.a.v.) şöyle buyurdu:
«Taun bir azaptır. Yahut İsrail oğullarından bir kavme, yahut sizden önce geçen bir ümmet üzerine gönderilmiş bir azaptır. Sizler onun bir yerde çıktığını işittiğiniz zaman, o taunlu yere girmeyiniz. Sizin içinde bulunduğunuz bir yerde bu hastalık meydana çıkarsa, oradan kaçmak için çıkmayınız!.»
Sahih-i Müslim, C.7. H.no:92
«GÖZE SÜRME ÇEKMEK»
Allah’ın Elçisi (s.a.v.) şöyle buyurdu:
«İsmid denilen sürme’yi gözlerinize çekmeye devam ediniz. Çünkü o, gözü temizleyip görme gücünü arttırır ve kirpikleri besler.’»
Sünen-i İbn-i Mace, C.9. H.no:3495
«KAN ALDIRMAK ŞİFADIR»
Allah’ın Elçisi (s.a.v.) şöyle buyurdu :
«Sizin tedavi olduğunuz şeylerden herhangi birisinde hayır (yarar) varsa, o da kan aldırmak’tır.»
Sünen-i İbn-i Mace, C.9. H.no:3476
Allah’ın Elçisi (s.a.v.) şöyle buyurdu :
«Tedavi olduklarınız arasında, kan aldırmak, en faydalı olanıdır!» Büyük Hadis Külliyatı- Rudani, C.4. H.no:7486 Cabir ibn Abdillah dediki:
«Allah’ın Elçisi(s.a.v)’den işittim»
«Kan aldırmakta bir şifa vardır»
Sahih-i Müslim, C.7. H.no:70 Allah’ın Elçisi (s.a.v.) şöyle buyurdu :
«Kan almayı bilen köle ve hizmetçi ne iyidir. Kanı alıyor, sulbun yükünü hafifletiyor. Gözlerin parlak görmesini sağlıyor»
İbnAbbas şöyle dedi:
«Peygamber (s.a.v) miraçta, hangi melek gurubuna uğramış ise hepsi kan aldırma işine devam et» demişlerdi.
Tirmizi, C.2. H.no:2053
Allah’ın Elçisi (s.a.v.) şöyle buyurdu :
« Hacamat yaptıran(kan aldıran) kişi, Allah’ın en iyi kölesidir. Kanı yeniler, sırtı hafifletir ve gözü aydınlatır.»
Sünen-i İbn-i Mace, C.9. H.no:3476
Allah’ın Elçisi (s.a.v.) şöyle buyurdu :
«(Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya) yanlarından geçtiğim göz doyurucu kalabalık her cemaat, bana şöyle diyordu : Ya Muhammed! Ümmetine hacamatı(kan aldırmayı)’ emret.»
Sünen-i İbn-i Mace, C.9. H.no:3476
İbn Mes’ud dediki:
Allah’ın Elçisi (s.a.v.), İsra ve Miraç gecesini anlattı. Meleklerden hangi guruba uğradıysa kendisine:
«Ümmetine <kan aldırmayı’ emret» dediklerini bize aktardı.
Tirmizi, C.2. H.no:2052
Allah’ın Elçisi (s.a.v.) şöyle buyurdu :
«Hacamat(kan aldırma), aç kamına daha faydalıdır. Kan aldırmak, aklı, bellek gücünü artırır, hafız olanın da hıfzetme kabiliyetini kuvvetlendirir.
Sünen-i İbn-i Mace, C.9. H.no:3488
Allah’ın Elçisi (s.a.v.)’in hizmetçisi Selma, dedi ki:
«Peygamber (s.a.v.)’e kim başının ağrısından şikayet etti ise ona mutlaka: Kan aldır!’» demiştir. «Kim de ayaklarından yakındı ise ona da: 0nlan kınala!’»demiştir.
Büyük Hadis Külliyatı- Rudani, C.4. H.no:7505
«YARALARI KINA İLE TEDAVİ EDİN»
Allah’ın Elçisi (s.a.v.)’in hizmetçisi Selma, dedi ki:
«Peygamber (s.a.v.) bıçak yarası taş ve dikenden meydana gelen bir yara olursa o yara üzerine kına’ koymamı bana emrederdi.»
Tirmizi, C.2. H.no:2054
Allah’ın Elçisi (s.a.v.)’in azatlı cariyesi Selma Ümmü Rafı dedi ki:
«Allah’ın Elçisi (s.a.v.)’in bir tarafı yaralandığı veya bir tarafında diken battığı zaman o yerin üzerine kına koyardı.»
Sünen-i İbn-i Mace. C.9. H.no:3502
Selma el-Hadim dedi ki:
«Allah’ın Elçisi (s.a.v.)’in ailelerinin herhangi birinde çıban ve yara olduğu zaman Peygamber (s.a.v.), bana:»
«O yaranın üstüne kına’ koymamı emrederdi.»
Büyük Hadis Külliyatı- Rudani, C.4. H.no:7532
«SİNAMEKİ KULLANMAK ŞİFADIR»
Esma binti Umeys dedi ki:
« Allah’ın Elçisi (s.a.v.) bana:»
«Müshil olarak hangi ilacı kullanıyordun?» dedi. «Şübrüm otunu kullanıyorum deyince, Allah’ın Elçisi (s.a.v.):»
«O çok şiddetli ishal yapar» buyurdu.»Sonra sinameki kullanmaya başladım dedim.» Bunun üzerine:
«Eğer bir şey ölüme şifa olsaydı bu sinameki otu olurdu» buyurdular.
Tirmizi, C.2. H.no.2081
Allah’ın Elçisi (s.a.v.) şöyle buyurdu :
“Sinemaki’ ve sennut (yani bal ve tereyağı), yemeye devam ediniz. Çünkü bu iki şeyde, samdan başka her hastalığa şüphesiz şifa vardır.»
Sünen-i İbn-i Mace, C.9 H.no:3455