Peygamber Efendimiz’in Hayâtını Kısaca Özetleyelim

By | 2 Haziran 2015

peygamber-efendimizin-hayatini-kisaca-ozetleyelimPeygamberimiz, ana ve baba tarafından, içinde yetiştiği Mekke Arap toplumunun en asıl, en soylu, şerefli Kureyş kabilesinin Hâşimoğulları kolu/âilesindendir.
Peygamberimizin Babasının adı, Abdullah’tır; dedesinin adı, Abdülmuttalib’tir. Anneninin adı, Âmine’dir, annesinin babasının adı ise, Veheb’dir.
Peygamberimiz, dünyâya gelmeden (doğumundan) iki ay önce babası Abdullâh vefât etti, llöylece Efendimiz daha doğmadan babadan öksüz kalmış ve bir yetim olarak dünyâya gelmişti.
Peygamberimiz altı yaşma bastığında (6 yaşında) annesi Hz. Âmine de vefât etti. Efendimiz daha küçük yaşında anneden de öksüz kalmışdı. Anne Hz. Âmine vefât edince, torunu Hz. Muhammed’i dedesi Abdül-muttalib yanma-himâ- yesine ve korumasına aldı.
Peygamberimiz 8 (sekiz) yaşma kadar dedesi Abdülmuttalib’in himâyesinde onun koruması altında kaldı.
Peygamberimizin dedesi Abdülmuttalib de vefat edince (ölünce) öz amcası Ebû Tâlib, yeğeni Hz. Muhammed’i yanına/himâyesine aldı. Peygamberimizin çocukluk hayâtı böylece öksüzlük ve yetimlikle geçmişti.
Peygamberimiz’i gerek dedesi Abdülmuttalib ve gerekse amcası Ebû Tâlib, öksüz kalmış bir yetim gibi değil, gözlerinin bebeği öz evlâtları gibi, bin türlü olumsuzluktan kollayarak korumuşlar ve Peygamberimizin üzerine sevgi ve şefkat kanatlarını açarak titizlikle büyütmüşlerdi.
Peygamberimizin gençlik hayâtı, bekârlık ve evlilik çağları böyle güzel hâtıralarla, hiçbir insana nasîp olmayan dürüstlük içinde, iffet ve temiz bir yaşam içinde geçmişti.
Peygamberimiz ömründe bir kerecik bile yalan söylemedi, hilekârlık yapmadı. Dostu da, düşmanı da kendisini hep sevmişti ve kendisine seslenirlerken “Muhammedül-Emîn (Güvenilir insan Muhammed)” diye çağırırlardı. (Emîn, en güvenilir insan) demekti.
Peygamberimiz, yirmi beş yaşlarına geldiğinde, Mekke’nin en temiz, en asil ve en zengin kadını olan kırk yaşlarındaki Kureyş kabilesinin büyüklerinden Huveylid’in kızı olan Hatice ile evlendi. Hz. Hatice vâlidemiz, kabilesi/toplumu içinde nâmûs ve iffetiyle tanınan ve “Tâhire: Temiz” unvânına lâyık görülen 40 yaşında asil ve dul bir hanımefendi idi.
Peygamberimiz’in Hz. Hatice vâlidemizden iki erkek, dördü kız olmak üzere altı evlâdı dünyâya gelmişti. Bu altı evlâdın, Hz. Fatıma’dan geri kalan hepsi Peygamberimizin sağlığında vefât etmişlerdi. Hz. Fâtıma vâlidemiz ise, Peygamberimizden sonra vefât etmiştir.
Kızlarının ismi: Zeyneb, Rukıyye, Ümmügülsüm, Fâtımatüzzehrâ.
Oğullarının isimleri: Kâsım, Abdullâh, İbrâhim. Kâsım ile Abdullâh, Peygamberimize henüz Peygamberlik gelmeden önce küçük yaşta; Ibrâhim, Mâriye ismindeki hanımından idi o da küçük yaşta vefat etmiştir.
Peygamberimiz 40 (kırk) yaşına geldiği zaman, Allâh tarafından kendisine peygamberlik verildi. Artık Hz. Muhammed (aleyhisselâm) Allah’ın son Peygamberiydi. Vahiy Meleği Cebrâil (Aleyhisselâm) Allâh katından Kur’ân’ı âyet âyet Allâh’ın son Peygamberi Hz. Muhammed’e getiriyordu.
Peygamberimiz, Mekke’de üç sene peygamberliğini gizli tuttu, İslâm’ı gizli gizli yaydı. Sonrıa Allâh’tan emir geldi, insanları açıktan açığa Islâm’a çağırmaya başladı.
Fakat, Mekke’nin ileri gelen menfeatçıları, lıortumcuları ve din düşmanları, birlik olup Allah’ın son Peygamberi Hz. Muhammed’e ve İslam’a karşı çıktılar. Bu din düşmanları, Allâh i’eygamber düşmanları, Mekke şehrinde tam oııüç yıl Peygamberimize, Müslümanlara yapmadık işkence, kötülük bırakmadılar. En sonunda Peygamberin hayâtını yok etmeye kalkıştılar.
Bu müşrik kâfir, zâlimlerle tam onüç sene uğraştı Efendimiz. Hiçbir insanın katlanamayacağı sıkıntılara, açlığa susuzluğa katlandı, ashâhıyla/arkadaşlanyla.
Sonra Allâh’tan hicret emri çıktı. Allâh’m bu emriyle Mekke’den Medine’ye göç etti (hicret etti). Medinelilerden birçok hidâyet ehli İslâm Dîni’ne girmişler (Müslüman olmuşlardı).
Peygamberimiz, Medine’de de on sene hiç durmadan, dinlenmeden çalıştı. Allâh’m dînini yaymak için uğraştı. Nihâyet Allâh’m lutf-u inâ- yetiyle Küfrü, şirki, zulmü, haksızlığı, adâletsizliği, cehli, ahlâksızlığı ortadan kaldırdı.
Nihâyet Müslümanlık insanların kalblerinde/gönüllerinde kök saldı, cihân Kur’ân’m nûriyle nurlanıp aydınlandı. İslâm Arap yarımadasında (Cezîretül-Arabda) kemâl buldu. Arab Kabileleri bölük bölük İslâm’a geliyor, fevc fevc Müslüman oluyorlardı.
Peygamber Efendimiz, Hicretin onbirinci senesi, Rebîul-evvel ayının onikinci pazartesi günü, Medîne-i Münevvere’de hâlen medfun bulunduğu hâne-i saâdetinde (mübârek evinde) vefât etmiş (âhirete göçmüştür). Peygamberimizin vefâtı, Mîlâdî târihle 632(altıyüz otuziki) senesinde olup, Efendimiz 63 (altmışüç) yaşında olduğu hâlde Yüce Rabbine kavuşmuştur (Sallallâhü aleyhi ve sellem)..
Allâh Teâlâ, bizleri ve siz değerli okuyucularımı ve cümle ümmet-i Muhammed’i Peygamber Efendimizin şefâatına eren bahtiyâr kullarının içine dâhil etsin âmîn, âmîn, âmîn!..