O Çocuklarını Eğiten Bir Babaydı

By | 1 Haziran 2015

o-cocuklarini-egiten-bir-babaydiYİNE BİR AYRILIKTAN DÖNMÜŞTÜ. Her zamanki gibi ilk uğrak yeri Fatıma’smın eviydi. Ona gitti. Yavrusunu görmeye. Ayrılık günlerinin hasretini gidermeye.
Fatıma da vuslatı soluklayacaktı. Hasret ateşini, o gül yüzü görmekle söndürecekti.
Heyecanla bekledi sevgili babasını.
Sevgili baba gelmişti Fatıma’sının evine. Torunları Haşan ve Hüseyin’i dışarıda oynuyordu. Çocukları sevdi, ama içeri girmeden ayrıldı.
Hz. Fatıma’nm yüreğine bir başka ateş düştü. Sevgili babası neden girmemişti içeri? Ne hata yapmıştı? Babayı içeri girdirmeyen ne idi?
Hz. Fatıma, babasının neye tepki gösterdiğini anlamakta gecikmedi. Yavruları Haşan ve Hüseyin’in kollarına gümüş bilezik takmıştı. Demek ki Allah Resulü bu süslerden hoş-lanmamıştı.
Hz. Fatıma, hemen çocukların kollarından bilezikleri çıkartarak birkaç parçaya böldü ve çocuklar arasında paylaştırdı.
Çocuklar üzülmüştü bileziklerinin kırılmasına. Ellerinde gümüş bileziklerinin parçaları olduğu halde ağlayarak dedelerinin yanlarına gittiler.
Peygamberimiz çocukların elindeki bilezik parçalarını alarak Sevban’a dedi:
“Bunu falan yere götür. Fatıma’ya aşık kemiğinden yapılmış bir gerdanlık, fildişinden yapılmış iki bilezik satın al. Haşan ve Hüseyin benim Ehl-i Beytimdir. Dünya hayatında iken süslerini yiyip bitirmelerinden hoşlanmam…” Peygamberimizin davranışı eğitimdi.
O çocuklarını öyle memnun ediyordu ki, Onun hoşlanmadığından, çocuğu da hoşlanmıyordu. Çocuk hemen yanlışını anlayıp babanın hoşlanacağı şekilde davranıyordu. Çocuk da babasını memnun etmek istiyordu.
O, Rab isimi ile çocuklarını eğiten bir babaydı O, Halim ismiyle eğitimde yumuşak davranan bir Babaydı (a.s.m.)…