Nişanlısı Namaz Kılmayan Kız Ne Yapabilir?

By | 3 Şubat 2015

nisanlisi-namaz-kilmayan-kiz-ne-yapabilirDamat adayında aranan en önemli şartlardan biri de dinî görevlerini yerine getiren, ahlâksızlık, haram ve sefahet gibi gayr-ı meşrû yol ve alışkanlıktan uzak yaşamış olmasıdır. Hadis-i şerifte, kızın fasık kimseye verilmemesi tavsiye edilmektedir. Namaz kılmama ise bir “fısk” alâmetidir.

Evlenmek için tâlip olunacak kızda birtakım şartlar aranması gerektiği gibi, erkekte de bazı şartların bulunması gerekir. Çünkü evlilik tek taraflı kurulan bir beraberlik değildir. Birbiriyle uyuşabilecek, anlaşabilecek erkekle-kızm yapacağı anlaşma ve hayat ortaklığıdır.

İmam-ı Gazâlî Hazretleri bu hususta özetle şu bilgileri verir:

Erkekte de aranacak vasıf ve hasletler vardır. Bunun için veliye düşen vazife, kızını vereceği adamın ahlâkını araştırmasıdır. Kılık ve kıyafeti, ahlâkı, dini bozuk olup aile hukukuna riayet etmeyen veya dengi olmayan bir erkeğe kız vermemelidir.

Nitekim Resul-i Ekrem (a.s.m.) Efendimiz, “Nikâh bir çeşit cariyeliktir. Kişi kızını kime teslim ettiğine bakmalıdır” buyurmuşlardır.

Kız hakkında uyanık olmak ve tedbirli hareket etmek daha önemlidir. Çünkü tamamen erkeğin eline teslim ediliyor. Erkek ise dilediği anda kadını boşayabilir. Zalim, fâsık, bid’at sahibi, içkici ve kumarcı bir kimseye kızını veren, kızma hıyanet ve dinine ihanet ettiği ve mahremlik hakkını yerine getirmediği için Allah’ın gazabına uğrar.
Adamın biri Hasan-ı Basrî’ye, “Kızımı isteyenler çok, hangisine vereceğimi bilemiyorum” deyince, Hasan-ı Basrî, “Allah’tan korkana ver, severse iyi; sevmezse Allah’tan korktuğu için ona zulmetmez” demiştir.
Resul-i Ekrem (a.s.m.) Efendimiz de, “Kızını fasık kimseye veren, onunla ilgisini kesmiş ve onu ateşe atmıştır” buyurmuştur.

Bu nakil de açıkça göstermektedir ki, damat adayında aranan en önemli şartlardan biri de dinî görevlerini yerine getiren, ahlâksızlık, haram ve sefahet gibi gayr-ı meşrû yol ve alışkanlıktan uzak yaşamış olmasıdır.
Hadis-i şerifte, kızın fasık kimseye verilmemesi tavsiye edilmektedir. Namaz kılmama ise bir “fısk” alâmetidir. Çünkü imandan sonra gelen en önemli gerçek namazdır. Hiçbir mazereti olmadan namaz kılmayan kimse kulluk görevini yapmıyor demektir.

Yaratıcısına karşı kulluk görevini yapmayan insanın, diğer dinî ve ahlâkî meselelerde de ihmalkâr olacağı şüphesizdir. Bunun için hiç namaz kılmaması veya “daha sonra namaz kılarım” şeklindeki ifadeleri pek ciddiye almamak gerekir. Evlilik kurumunu böyle ciddiyetsiz ve mesnetsiz sözler üzerine kurmamalıdır.
Bu hususta çevrenize şöyle baksanız, namaz kılacağını söz verdiği halde, daha sonra bu sözü yerine getirmeyen çok örneklerle karşılaşacaksınız.