Bu merhalede koca, nasihat ve bilinçlendirme ile imkânlarının ve şartlarının farkına vardırarak eşini yönlendirmeye başlar. Ona, ailenin içinde yaşadığı şartları, ortamı ve hangi boyutta olduklarını açıklar.
Kuruntularından uyanıp olgun haline geri dönmek için varlığına saygı duyan, bilinçlendirici ve düşüncelerine hürmetle seçilip vakur bir şekilde söylenilen sözlere, kadın genellikle kulak asacaktır. Belki kadın, tartışamayacağı özel nedenlerden ötürü kocasından hoşlanmayabilir. Örneğin kocası, hayalinde şekillendirdiği beyaz atlı prens çıkmayabilir. Veya onda umduklarını bulamamıştır. Yahut onun hakkında daha önce bilmediği bir gerçeği keşfetmiştir.. Bu nedenlerden ötürü, kendisini boşaması için sudan sebepler oluşturarak, gerçekle hiçbir ilgisi olmayan bahanelerle kocasını daraltmaya çalışır. Veya kocasıyla olan hayatının karanlık ve kederli bir yaşam olduğunu düşünmektedir. Veya aralarındaki derin soğukluktan ötürü yeni hayatına uyum sağlayamamış olabilir. Böylece ortaya çıkardığı problemlerde kendisini meşgul ve teselli edecek bir şeyler aramaktadır.
Buna mukabil, evliliğin sorumluluğuna ehil olmadığından veya kocalık rolünü yerine getiremediğinden ya da eşine karşı kanaatkar davranmadığından dolayı, kadını, problem çıkarmaya kışkırtan ve yönlendiren kocanın rolünü de unutmamalıyız. Sonuçta kınanma ve sorumluluğu kadının üzerine atıp başarısız olan bir evliliğin neticelerini de ona yükleyebilmek için onu ihmal edip isteklerini karşılıksız bırakmaktan başka bir alternatif çıkar yol bulamaz.
İtaatsizlik eden kadına nasihat, teşvik etme ve korkutma ile yapılır. Bunlar, Allah’a ve ahiret gününe iman eden mü’min kimsenin teşvikinde, din etkenini kullanma ve Allah azze ve celle’den korkma faktörlerine dayanan Allah’a davet yöntemlerinin en önemlilerindendir. Allah’tan korkan, takvalı mü’min bir nefse Allah hatırlatıldığında düşünür ve sapıklığını terk ederek doğru yola yönelir. Allah’u Teala bu vasfı, şu sözleriyle ifade ediyor: “Takva sahiplerine şeytandan bir vesvese geldiğinde iyice düşünürler. Bakarsın ki onlar düşünüp bilmişlerdir bile.’’
Başka bir ayette ise şöyle buyurmaktadır:
“Ancak selim akıl sahipleri iyice öğüt alıp düşünürler. ”
İtaatsizlik eden kadına nasihatin kurallarından biri de nasihat eden kocanın orta ve itidalli bir yol izlemesidir. Eşine, sert bir üslupla, onur kırıcı bir şekil üzere ve teşhirci bir şekilde nasihat etmemesi, çocukların önünde vaaz vermemesi ve bunun için uygun olmayan zaman ve mekânlarda yapmaması gerektiği gibi bilakis, bıkkınlıktan ve usandırmaktan sakınarak bunun için en uygun olan zamanları araştırır. Annesi gibi kendi ailesinden ve onun annesi gibi onun ailesinden birinin önünde de nasihatten sakınmalıdır.
Zira denildiği gibi topluluk önünde nasihat rezilliktir. Hatta bu yasaklanan teşhirciliğe girmektedir. İnsan nefsi, bir kimsenin kendisini insanların önünde cahillik veya dengesizlikle nitelemesini kabullenemez. Bundan dolayı da Peygamber Efendimiz -sallallâhu aleyhi vesellem- hiç kimseyi ulu orta teşhir etmezdi ve ondan asla böyle bir şey naklolunmamıştır. Sövmek, lanet etmek, kötülemek, -belki Allah’u Teala’nın affettiği- eski hata ve yanılgıları zikretmek hiçbir şekilde nasihatten olamaz.