Namazı Cemaatle Kılmak

By | 4 Kasım 2014

namazi-cemaatle-kilmakAbdullah ibn Mes’ud (radıyallâhu anh)’dan rivâyet edilmiştir:
“Kim yârın Allah’a, müslüman olarak kavuşmak isterse, namazlar için ezan okunan (her) yerde şu namazlara devam etsin! Çünkü Allah, Peygamberiniz (sallallâhu aleyhi ve sellem) için sünen-i hüdâ’yı (hidayet yollarını) meşru kılmıştır. Bu namazlar da, sünen-î hüdâdandır. Eğer cemâati terkedip, namazı evinde kılanın yaptığı gibi siz de evlerinizde kılarsanız Peygamberinizin sünnetini terk etmiş olursunuz. Peygamberinizin sünnetini terk ederseniz, muhakkak sapıklığa düşersiniz. Hiç bir kimse yoktur ki, tertemiz abdestini alsın, sonra şu mescitlerden birine gitsin de Allah, ona attığı her adım karşılığında bir sevap yazmasın; her adım karşılığında onu bir derece yükseltmesin ve her adım karşılığında onun bir günâhını affetmesin! Doğrusu ben öyle günümüzü görmüşümdür ki, nifakı malum münâfıktan başka hiç birimiz cemâati terk etmiyordu. Doğrusu insan iki kişi arasında; bacakları yerde sürünerek (mescide) getirilir de saffa durdurulurdu.”
Sünnet, bağlayıcılığı açısından iki çeşittir:
1. Sünnet-i Hûda: Terk edilmeleri hoş karşılanmayan yani mekruh olanlardır. Cemaatla namaz kılmak, ezan, kamet bu tür sünnetlerdendir.
2. Sünnet-i Zevaid: Terki ayıplanmayan, kötü görülmeyen amellerdir. Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem)’in giymesi, ayakta durması ve oturmasındaki tavrı gibi.