Müslümanların Ayıplarını Örtmenin Sünnetleri

By | 11 Şubat 2015

Müslümanların Ayıplarını Örtmenin SünnetleriMüslümanların Ayıplarını Örtmenin Sünnetleri

“Müminler arasında kötü şeylerin yayılmasından hoşlananlara bu dünyada da ahirette de can yakıcı bir azap vardır.” (Nur 19)

Ebu Hüreyre -Allah ondan razı olsun-’den rivayet edildi­ğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyur­du: “Bir kul bu dünyada başka bir kulun ayıbını örterse kıya­met gününde de Allah onun ayıbını örter.” (Müslim, Birr 72)

Ebu Hüreyre -Allah ondan razı olsun-’den rivayet edildi­ğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyur­du: “İşlediği günahları açığa vuranlar dışında ümmetimin ta­mamı affedilmiştir. Adamın geceleyin bir günah işleyip sonra Allah onun bu ayıbını gizlemişken sabahleyin, ey falan dün gece şöyle şöyle yaptım demesi, günahını açığa vurmasıdır. Halbuki o kişi Rabbi kendisinin kötülüğünü örttüğü halde ge­ceyi geçirmişti. Fakat o Allah’ın örttüğünü kaldırarak sabah­lamış bulunuyor.” (Buhari, Edeb 60. Müslim, Zühd 52)

Ebu Hüreyre -Allah ondan razı olsun-’den rivayet edildi­ğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyur­du: “Bir cariye zina eder ve zina yaptığı kesinleşirse sahibi ona cezasını uygulasın fakat suçunu açığa vurup başına kak­masın. Sonra ikinci defa zina yaparsa aynı şekilde ona ceza­sını uygulasın fakat yine de suçunu yüzüne vurup kötü sözle kınamasın. Sonra bu cariye üçüncü defa zina ederse efendisi onu kıldan bir ip bedeline bile olsa elden çıkarıp satsın.” (Bu­hari, Itk 17. Müslim, Hudud 30)

Yine Ebu Hüreyre -Allah ondan razı olsun-‘den rivayet edilmiştir. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem’in huzuru­na içki içmiş bir adam getirdiler. Peygamberimiz ona: “Had cezasını vurunuz” buyurdu. Ebu Hüreyre der ki: Bizden eliy­le ayakkabısıyla ve elbisesiyle vuranlar oldu. Cezasını çekip dönüp giderken topluluktan bir kısmı: Allah seni rezil etsin dediler. Bunun üzerine peygamber sallallahu aleyhi vesellem: Böyle demeyiniz, onun aleyhine şeytana yardım etmeyiniz”,

buyurdular. (Buhari, Hudud 4)