Misvak Hakkında Hadisler

By | 10 Kasım 2014

misvak• Sahihayn ‘da Peygamber Efendimiz şöyle buyururlar:

“Eğer ümmetime zahmet vermemiş olsaydım, her namaz sırasında misvak kullanmalarını emrederdim. “

•Yine Sahîhayn’da: Hz. Peygamber’in -sallallâhu aleyhi vesellem- gece kalktığında ağzını misvakla temizlediği rivayet edilir.

• Buharî’nin talîk yolu ile aldığı bir hadiste Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: “Misvak ağzı temizleyici, Rabbi razı edicidir.”

• Sahih-i Müslim’de, eve girdiğinde Efendimiz’in ilk iş olarak ağzını misvakladığı belirtilir.

•Misvak konusunda hadisler çoktur. Sahih bir hadiste Efendimiz’in ölümü sırasında Abdurrahman b. Ebî Bekr’in misvakı ile ağzını temizlediği bildirilmiştir.

• Yine Efendimiz’in: “Misvak hakkında size çok (öğüt) verdim. “ buyurduğu sahih olarak sabittir.

Açıklama:
Misvak olarak kullanılmaya en uygun bitki, “erak” ve benzeri ağaçlardır. Rastgele ağaçlardan misvak edinilmemelidir; çünkü zehirli olabilir. Kullanımında orta yol tutulmalıdır. Aşırı kullanımı durumunda dişlerin mine tabakasına, cilasına zarar verebilir ve mideden yükselen buharların, kirlerin oralara yuvalanmasına imkân verilmiş olabilir. İtidalli kullanıldığı takdirde dişleri cilalar, parlatır, diş köklerini pekiştirir, dili açar, dişlerdeki kireçlenme ve sararmayı önler, ağız kokusunu güzelleştirir, dimağı arındırır, iştahı açar.

En iyi kullanma yolu gül suyu ile ıslatılarak kullanmaktır ve ceviz ağacının köklerinden elde edilenidir.
Misvakın pek çok faydaları vardır: Ağzı temizler, diş etlerini pekiştirir, balgamı keser, görmeyi güçlendirir, diş sararmasını giderir, mideyi düzene sokar, sesi arındırır, hazmı kolaylaştırır, konuşmayı kolaylaştırır, okumak, zikretmek, namaz kılmak için zindelik verir, uykuyu düzene sokar. Rabbi razı kılar, melekleri hoşnut eder, sevap hanesini çoğaltır.

Her vakitte kullanmak müstehaptır. Namaz ve abdest sırasında, uykudan uyanınca, ağız kokusu değiştiğinde kullanmak müekked sünnettir. Hakkındaki hadisler umumî olduğu için hem oruçlu hem oruçsuz herkes için ve her vakitte kullanılması müstehaptır. Hem oruçlunun da ona ihtiyacı vardır. Çünkü o Allah’ı razı kılar. Allah’ın rızasını oruçlu iken talep, oruçsuz durumdan daha fazla olur. Yine o, ağız için bir temizliktir, oruçlunun temizliği ise en faziletli’ amellerindendir.

• Buhari, îbn Ömer’in: “Hz. Peygamber -sallallâhu aleyhi vesellem- hem günün evvelinde hem de sonunda misvak kullanırdı.” dediğini nakleder.

Açıklama:

Bütün âlimler, gerek vacip gerekse müstehap oruç tutan kimsenin gargara (mazmaza) yapabileceğinde icma halindedirler. Gargara, misvak kullanmaktan daha ileri bir işti;. Yüce Allah kendisine kötü koku ile yaklaşılması diye bir garazı yoktur. Kötü koku, kendisi ile kulluk yapılması istenilen meşru bir yol da değildir. Oruçlunun ağız kokusunun kıyamet gününde Allah katında hoş olacağının ifadesi sadece oruca teşvik için söylenmiştir, yoksa o kokunun bırakılması için zikredilmiş değildir. Kaldı ki, oruçlu kişi misvaka ,oruç tutmayandan daha çok muhtaçtır.

Hem, oruçlunun ağız kokusunu güzelleştireceğinden, hâsıl olacak Allah’ın rızası daha büyüktür.

Allah’ın misvaka karşı olan muhabbeti, oruçlunun ağız kokusuna olan sevgisinden daha büyüktür.

Yine misvak, oruçludan izale ettiği ağız kokusunun kıyamet gününde Allah katında hoş olmasını engellemez.

Aksine oruçlu yarın kıyamet gününde, orucuna bir alamet olmak üzere —misvak kullanmış olsa bile— ağzı miskten de daha güzel kokarak çıkar gelir. Nitekim Allah yolunda yaralanan kimse, yarın kıyamet gününde, yarasından akan kan renginde, kokusu ise misk kokusunda olmak üzere haşrolunacaktır. Hâlbuki o dünyada iken bu kanları izale etmekle memurdur.

Hem sonra oruçlunun ağız kokusu (halûf) misvakla kaybolmaz. Çünkü bu kokunun sebebi olan midenin yiyeceklerden boş olması keyfiyeti devam etmektedir. Kaybolan sadece diş ve diş etlerinde tezahür eden belirtisidir.

Hz. Peygamber -sallallâhu aleyhi vesellem-, ümmetine oruçta nelerin müstahap, nelerin mekruh olacağını hep öğretmiş ve misvakı mekruh olan şeyler arasında saymamıştır. Hâlbuki o ashabın onu kullandıklarını biliyordu. Onları misvak kullanmaya en kapsamlı ve şümullü ifadelerle mübalağalı bir biçimde teşvik etmişti. Onlar bizzat kendisini -sallallâhu aleyhi vesellem- oruçlu iken defalarca, sayılmayacak kadar misvak kullanırken görmüşlerdi. Hz. Peygamber de, onların bu konuda da kendisine tâbi olacaklarını biliyordu, buna rağmen hiçbir zaman, “Zevaldan sonra misvak kullanmayınız.” dememişti. Beyanın, ihtiyaç anından sonraya ertelenmesi teşri’de mümkün değildir. En iyi bilen Allah’tır.