Ebu Hureyre (radıyallâhu anh)’dan rivayet edildiğine göre, Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmaktadır:
“Kim bir kimseyi mescitte kayıp ararken işitirse ‘Allah onu sana geri vermesin’ desin. Çünkü mescitler bu tür işler için bina edilmemişlerdir.”
(Müslim, Mesacid 9 (568); Ebu Dâvud, Salat 21 (473); Tirmizî, Büyu’ 76 (1321); İbn Mâce, Mesacid 11 (767); Ahmed b. Hanbel, Müsned, 2/464. Ayrıca b.k.z: İbn Huzeyme, Sahih, (1302);
İbn Hibbân, Sahih, (1651); Ebu Avâne, Müsned, 1/406)
Büreyde (radıyallâhu anh)’ dan rivâyet edilmiştir:
“Bir adam, mescitte yitiğini aradı, sonra da:
– ‘Kırmızı deveyi bulan yok mu?’ diye bağırdı. Bunun üzerine Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem):
– ‘(Onu) bulamayasın! Çünkü bu mescitler, neye yarayacaksa ancak onun için yapılmışlardır’ buyurdu.”
(Müslim, Mesacid 80 (569); İbn Mâce, Mesacid 11 (765). Ayrıca b.k.z: Ebu Avâne, Müsned, 1/407;
İbn Huzeyme, Sahih, (1301); İbn Hibbân, Sahih, (1652); Beyhakî, Sünenü’l-Kübrâ, 6/196,10/103)
(Hadisler, kaybedilen bir malı halka ilan etmek için mescitte sesi yükseltmeyi men etmektedir. Bunun dışında mescitte alışveriş yapmak, ihtiyaç yokken mescitte sesi yükseltmek de bu hükme girmektedir. Çünkü mescitler, cemaati gereksiz yere uğraştıracak türden özel işlerin konu edilmesi için yapılmamışlardır. Buralar Allah’ı anmak, ibadet etmek, Kur’an okumak gibi ibadet türü işlerle meşgul olmak için yapılmışlardır. Dolayısıyla buraların, ticaret merkezi ve işyerleri haline getirilmemesi gerekmektedir. Bununla birlikte cihad aletlerini düzeltmek, toplamak gibi bütün Müslümanları ilgilendiren hususları mescitlerde yapmakta bir sakınca yoktur.)