Makamın Kâfi Miktarı Mezmûm Değildir

By | 6 Ağustos 2014

pardesu

Senin Benliğin Bu Bedenle DeğildirMakamın Kâfi Miktarı Mezmûm Değildir
Bil ki, makam mal gibidir. Mal tamamen kötü olmadığı, yetecek kadan âhiret azığı olduğu, çok olduğu zaman kalbin de ona dalması olduğu için, âhiret yolunu kestiği gibi, makam ve mevki sahibi olmak da böyledir. Çünkü insan için, bir kimsenin kendisine hizmet etmesinden, bir arkadaşından yardım görmesinden, hakkını zâlimlerden alacak bir sultana muhtaç olmasından kurtuluş yoktur. Böyle olunca, insan onların kalbinde iyi ve itibarlı bir yer tutmak ister. İşte bu maksadın elde edilmesi için insanın kalbinde rütbe ve makam arzusunun bulunması caizdir. Nitekim Yûsuf aleyhisselâm, «Elbette ben koruyucuyum ve bilgiliyim», buyurdu. Bu kadar bir istek kalbinde bulunmazsa üstad, talebe okutamaz, talebenin de kalbinde bu istek bulunmazsa üstaddan, hocadan ders okumaz. O hâlde yetecek kadar rütbe ve makam sahibi olmak, yetecek kadar malı olmak gibi mubahtır. Makamın Kâfi Miktarı Mezmûm Değildir
Fakat makam dört yolla istenebilir. İkisi haramdır, ikisi mubahtır. Haram olan ikisinden biri, ibadetini başkalarına göstermek için, makam sahibi olmaktır. Bu, da haramdır. Riya da böyledir. İnsanlara gösteriş için değil, ibadeti yalnız Allah için yapmalıdır. Riya için makam istemek de haramdır. İkincisi, olduğu gibi görünmeyip, kendinde bulunmayan sıfatı kendinde var imiş gibi göstermek için, makam sahibi olmak.
Meselâ, ben seyyidim veya filân mesleği bilirim der. Fakat aslında öyle değildir ve bilmez. Bu da, sûreti haktan görünüp mal elde etmek gibi olur. Mubah olan iki yol da şunlardır: Makam isteri fakat makam için hileye tevessül etmez ve ibadet gösterişinde bulunmaz. Diğeri de: Makam sahibi olmak için fışkını ve günahını gizler.Makamın Kâfi Miktarı Mezmûm Değildir  Zira aksi takdirde sultanın yanında rütbe ve makam sahibi olamayacaktır. Buna ruhsat vardır. Ancak gizlemesi kendini âbid ve zâhid tanıtmak için olmamalıdır.