Makam Ve Haşmet Ne Demektir?

By | 6 Ağustos 2014

kuran

Makam Ve Haşmet Ne DemektirMakam Ve Haşmet Ne Demektir?
Zenginlik, malın kendisine mâlik olmak, onlara tasarruf etmek ve eli altında tutmak olduğu gibi, ihtişam ve makam sahibi olmanın mânâsı da, insanların kalblerine mâlik olmaktır. Yâni eli altında olup, kalblerine te’sir ve tasarruf etmektir. Kalb bir kimsenin emrinde olunca, beden ve mal da ona uyar. Kalb iyice inanmadıkça, bir kimseye teslim olmaz. O kimsenin azameti, büyüklüğü, kendinde bulunan bir olgunluk, ilim, ibadet, güzel ahlâk, kuvvet, tasarruf, yahut da insanların büyük bildiği bir şey sebebi ile diğerinin kalbine yer eder. Buna inanınca, kalbi onun emrinde olur ve isteyerek ona itaat eder. Onu dil ile över ve medheder. Vücudunu onun hizmetinde bulundurur. Köle, efendisinin tasarruf ve emrinde olduğu gibi emrinde olup, malını ona fedâ eyler. Bu ise, mürid olup, dost ölür, ün ve makama tutulmuş olur. Hattâ kölenin emir altında bulunması zorla, onun ise isteyerek ve tâbi olarak olur. Mal, eşyaya sahip olmaktır. Mevki ise insanların kalbine sahip olmaktır. Makam birçok insanlara göre üç sebeple maldan sevgilidir:
— Malın sevgili olması, bütün ihtiyaçların onunla elde edil mesindendir. Makam da böyledir. Hattâ makam elde edilince, mal kazanmak da kolay olur. Ama hasis bir kimse mal ile makama kavuşayım derse bu gayet zor olur.
— Malın helâk olma veya çalınma, kullanılma ve bitme korkusu vardır. Makamda ise bunlar yoktur.
— Mal. ticaret ve ziraat sıkıntısı çekmeden artmaz. Makam ise derece derece yükselir. Kimin gönlünü kazanırsan, cihanı dolaşır, seni över, diğerleri de seni görmeden sana gönül bağlar. Ne kaa’ar tanınırsan, makamın, şöhretin o kadar yayılır. Ve sana tâbi olanlar o kadar artar. O hâlde bütün arzu ve emellere kavuşturduğu için, makam ve mal sevilir. Bununla beraber insanın yaradılışında. hiçbir zaman gidemeyeceği memleket ve şehirlerde de isminin ve makamının söylenmesini, bilinmesini sevmesini sevme arzusu vardır. Bunun gibi bütün dünyaya sahip olmayı da ister. Halbuki bunlara muhtaç olmadığını bilir. Bunda büyük bir sır vardır. Bunun sebebi şudur ki; insan, melekler cevherindendir ve ilâhı işler sahibidir. Nitekim Allahü Teâlâ buyurur: «Ey habîbim, onlara de ki rûh, Rabbimin bir emridir. Onu Rabbim bilir» C1). O hâlde, Allahü Teâlâ ile olan bağlılığının çokluğundan, hâkimiyet aramak tabiatı icabıdır. Böylece herkeste bu düşünce olur. Nitekim Fir’avun, «Ben sizin Rabbinizim» (2), dedi. Böylece herkes tabiî olarak rab olmayı sever. Rubûbiyyetin Irab olmanın) mânâsı, hep O olsun ve ondan başkası olmasın, demektir. Çünkü başkası ortaya çıkarsa, kendisi eksik olur. Nitekim güneşin üstünlüğü, bir tane olması ve her yeri onun aydınlatmasıdır. Bir güneş daha olsaydı, güneş için noksanlık olurdu. Onda bulunan bu üstünlük, var olan ulûhiyyetin hususiyetidir. Hakikatta var olan da O’dur. Varlıkta O’nunla O’ndan başkası yoktur. Var olan her şey O’nun kudreti ve nurudur. O hâlde O’nunla olmak değil, O’na tâbi olmuş olur.Makam Ve Haşmet Ne Demektir?
Nitekim güneşin ziyası güneşe tâbidir ve güneşin karşısında onun ziyası olmaktan başka varlığı yoktur ki, onunla beraber olsun, ortaya çıksın ve güneşte bir noksanlık olsun. İnsanın da tabiatında, her şey kendi çlmak, arzusu vardır. Buna imkân olmayınca, bâri o kendisi olmak istesin. Yâni onun emri olsun, onun tasarrufu ve iradesi olsun. Fakat bundan da âcizdir. Çünkü var olanlar iki kısımdır:
Bir kısmı öyledir ki, insanın te’sir ve tasarrufu ona ulaşamaz. Gökler, yıldızlar, melek cevherleri, şeytan vasıfları, yerin altındakiler, okyanusların dibindekiler, dağların derinliklerindekiler gihi. İlim ile hepsine hükmetmek tasarrufunun kudreti altında olmasa da hepsini ilminin tasarrufu altına almak ister. Onun içindir ki, yer ve göğün melekûtunu, deniz ve karalardaki şaşılacak hâlleri bilmek ister. Nitekim satranç oyununu bilmeyen bir kimse, başkaları oynarken nasıl oynadığına dikkat eder. Çünkü bu da bir çeşit hâkimiyettir. Makam Ve Haşmet Ne Demektir?
ikinci kısım ise, insanların tasarruf edebildikleridir. Yeryüzü ve onda olan bitkiler, hayvanlar, cansızlar ve insanlar gibi. Kudretin ve hâkimiyetin üstün olması için bunların hepsine sahip olmak, mâlik olmak ister. Yeryüzünde olanların en iyisi insanların kalbidir. Onu da kendi emrine almak, ona hâkim olmak ve daima kendi ismini anmalarını ister. Makam da bu demektir.