Kur’ân-ı Kerim’de Beş Vakit Namaz

By | 21 Nisan 2015

kuran-i-kerimde-bes-vakit-namazBeşer oluşumuzun gereği olarak bizler, mazhar olduğumuz şeyleri hemen unutuverir ve hatırlamaz oluruz. Bizi bizden daha iyi bilen Cenab-: Hak, bu gafletimizi çok iyi bildiği için, günün yirmi dört saatini belli parçalara ayırmış ve bu parçaların belli bölümlerinde kendi huzuruna gelip, âdeta hesap verme havası içinde ve sahip olduğumuz nimetleri hatırlamamız için el-pençe divan durmamızı istemiştir. Çünkü kul, semt-i Uluhi- yet’e yakın olduğu müddetçe hayret ve hayranlığı devam eder; O’ndar uzak kaldığı müddetçe de hayvani duygular onun yakasını bırakmaz. İşte Cenab-ı Hak, bu gafleti kıralım diye: “Namaz belirli vakitlerde müminlere farz kılınmıştır.” (Nisa, 4/103) buyurmakta ve bizleri belli vakitlerde namaz kılmaya davet etmektedir.
Cenab-ı Hak başka bir ayet-i kerimede ise: “Haydi siz, akşama ulaş-tığınızda (akşam ve yatsı vaktinde) sabaha kavuştuğunuzda, gündüzün sonunda ve öğle vaktine eriştiğinizde Allah’ı teşbih edin (namaz kılın), ki göklerde ve yerde hamd O’na mahsustur” (Rûm, 30/17-18) buyurmakta ve namazın günde beş vakit olduğunu bildirmektedir. Nâfi İbn-i Ezrak, Resuli Ekrem’in tefsir anlayışını İbn-i Abbas’tan dinlemiş olanlardan biridir. O: “İbn Abbas’a, beş vakit namaz Kur’ân-ı Kerim’de anlatılıyor mu, diye sorduğumda bana bu ayeti okudu ve ayette geçen teşbih kelimesinin namaz manasına geldiğini bildirerek, beş vaktin anlatıldığını haber verdi” der. Evet, ayet açık bir şekilde gösteriyor ki, günlük namaz beş vakittir ve vakit bevakit kılınması gerekmektedir. Sadece İbn-i Abbas değil, pek çok sahabi bu ayet-i kerimeden aynı manayı anlamıştır.
Demek namaz, günde beş vakit olmalı., ve kul günde beş defa Allah’ın huzuruna gelebilmeli ki kemale yükselme adına hız alabilsin; beş defa hayatın hesabını vermeli ki, gafleti izale edip Rabbiyle münasebet kurabilsin; edeble Rabbin huzurunda oturmasını bilmeli ki feyz-i akdesten gelen sırra, kalbi müheyya hale gelebilsin, letaifi bu işte oturaklaşsın, ruhunda bir zeraf et ve nezaket hasıl olsun., ve böylece hayvaniyete ait hususları sırtından atsın ve fuzulî bir yük taşımasın.