Kur’ân Dinleyerek Hatim Yapılır mı?

By | 5 Şubat 2015

kuran-dinleyerek-hatim-yapilir-miBugün cami ve mescitlerimizde hafızlar her gün bir cüz okuyor; okumasını bilen Müslümanlar Kur’an’dan takip ediyor, bilemeyenler de sadece dinliyorlar. Burada Kur’ân okuyan hâfızlar gibi, Kur’ân’ı takip eden ve bir ay boyu muntazaman dinleyenler de Kur’ân’ı hatmetmiş sayılıyorlar.

Kur’ân mukabelesinde Kur’ân okumasını bilen birisi okuyanı takip etmekle, bilmeyen de sadece dinlemekle Kurân-ı Kerimi hatmetmiş olur mu? Ayrıca teyp, radyo, TV veya CD’den okunan Kur’ân’ı, Kur’ân’dan takip ederek veya sadece dinlemekle hatim yapılmış olur mu?”

Kur’ân mukabelesi âdeti, ilk olarak Peygamber Efendimizle (a.s.m.) Hz. Cebrail’in Kur’ân’ı karşılıklı okumaları, birisinin okuyup diğerinin dinlemesi tarzında başlamıştı. Hadiste Peygamberimizle (a.s.m.) Hz. Cebrail’in Kur’ân mukabelesi için “Feyiidârisuhû” ifadesi kullanılır. Bu ibareyi Buharı mütercimi Aynî şöyle açıklar:
“Kur’ân-ı Kerimi Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmla Hz. Cebrail karşılıklı okurlardı. Bu okuyuşu daha sonra Kur’ân hâfızlan devam ettirmişlerdir. Yani, meselâ on âyet birisi okur, diğeri dinler, on âyet de birisi okur, diğeri dinlerdi; bu müşterek bir okumaydı.”

Bugün cami ve mescitlerimizde ise bir veya birkaç hâfız her gün bir cüz’ü paylaşarak okuyor; okumasını bilen Müslümanlar Kur’an’ dan takip ediyor, bilemeyenler de sadece dinliyorlar. Ramazan’m son gününde de 30. cüz okunarak Kur’ân hatmedilmiş oluyor.

Burada sadece Kur’ân okuyan hâfızlar değil, hem Kur’ân’ı takip edenler, hem de bir ay boyu aralıksız dinleyenler Kur’ân’ı hatmetmiş sayılıyorlar ve sevabını alıyorlar.Kur’ân’ı dinlemek, okumaktan daha sevaplıdır. Bu husustaki hadislerin meâlleri şöyle: “Kur’ân okuyan için bir sevap, dinleyen için iki sevap vardır.”

“Kim Allah’ın kitabından bir âyeti can kulağıyla dinlerse, onun için iki kat sevap yazılır.”
Demek ki, Kur’ân-ı Kerimi dinlemek, onu okumaktan daha sevaplıdır. Kur’ân’ı dinleyen kimse onu dinleme sevabını aldığı gibi, tamamını dinleyen de aynı sevabı kat kat almaktadır.

Kur’ân’ı bizzat okuyandan dinleyenin durumu böyle olduğu gibi, teyp, TV ve CD’lerden dinleyenler de aynı sevabı alırlar. Çünkü bu âletler ses yansıması olmayıp okuyanın sesinin aynısıdır.

Okuyandan bizzat dinlemekle, böyle bir vasıtayla dinleme arasında bir fark yoktur. Her iki halde de değişen bir şey bulunmuyor. Yani Kur’ân’ın lafzında, kelime ve âyetlerinde bir değişiklik söz konusu değildir. Yani Kur’ân’ı dinlemek sûretiyle Kur’ân sevabını alan kimse, aynı zamanda hatim sevabını da alıyor demektir.
Hangi vesileyle olursa olsun, zamanını Kur’ân’la değerlendirenlere ne mutlu!