Keşke ve Şayet Demek Şeytana Davetiyedir

By | 4 Kasım 2014

seytan1Hz. Peygamber -sallallâhu aleyhi vesellem- şöyle buyurmuştur: “Her şeyin bir hakikati vardır. Kul, başına gelecek musibetin gelmemesinin de, gelmeyecek olanın gelmesinin de imkânsız olduğuna iman etmedikçe imanm hakikatine ulaşamaz.”

Trafik kazası veya yangın veya bir yerden düşme veya başka bir hareketin sonucu bir hastalığa yakalanırsan “Şöyle yapsaydım şöyle olurdu, şöyle yapmasaydım şöyle olmazdı…” deyip kadere isyan ederek, şeytana sana gireceği bir kapı açma. Yapman gereken olanı kabullenmek, bunun mutlaka başa geleceğine ve Allah (c.c.) dilemişse onun eninde sonunda olacağına kesin olarak inanmandır. Onun için Peygamberimiz -sallallâhu aleyhi vesellem-:

“Sana faydalı olacak şeyi yapmaya gayret et. Allah’tan (c.c.) yardım dile ve acizlik gösterme. Başına bir iş geldiğinde “Şöyle yapsaydım şöyle olurdu”deme, bilakis “Allah kaderde belirledi ve ne dilediyse onu yaptı.” de. Çünkü “Şayet, keşke” şeytanın insanda çalışması için kapı açar. ”

Sa’di (rh. a) der ki: “Kul, başına bir bela geldiğinde bunu, fayda vereceğini sandığı sebeplere tutunmamasına bağlamamalıdır. Aksine imanı artması, kalbi huzur bulması ve nefsi rahatlaması için Allah’ın (c.c.) kaza ve kaderine bağlamalı, onunla teselli bulmalıdır. Çünkü bu durumda “Şayet” demek şeytana kapı aralar. Ve şeytan kadere imanını zayıflatır, ona itiraz ettirir, kalbini büyük bir hüzün ve kederle kaplatır.”

Kul, başına gelecek musibetin mutlaka geleceğine, gelmeyecek olanın da gelmeyeceğine iman etmedikçe imanın hakikatine ulaşamaz.

Peygamberimiz -sallallâhu aleyhi vesellem- salih amellerin kabulünün kadere imana bağlı olduğunu, kulun başına gelecek musibetin gelmemesinin de, gelmeyecek olanın gelmesinin de imkânsız olduğunu haber vermiştir. Zeyd b. Sabit’ten -radıyallâhu anh- rivayet edildiğine göre Peygamberimiz -sallallâhu aleyhi vesellem- şöyle buyurmuştur: “Allah göklerde ve yerde olan herkese azap etseydi onlara zulmetmiş olmazdı. Onlara rahmet etseydi bu onların amellerinden daha hayırlı olurdu. Uhud dağı kadar altını Allah (c.c.) yolunda infak etsen, kadere iman etmedikçe, başına gelecek musibetin gelmemesinin de, gelmeyecek olanın gelmesinin de imkânsız olduğunu bilmedikçe Allah (c.c.) onu senden kabul etmez. Bu inanca aykırı bir inanç üzere ölürsen cehenneme girersin.”