Keder Seni Yıkmasın Çünkü Allah (cc) Var

By | 1 Ağustos 2019

Akıllı bir insan asla kendisini ümitsizliğe götürecek hallere düşmez. Aklı başında bir Müslüman için ise bu daha ziyade ve yüksek bir durumdur.

Kötümserlik ve ümitsizlik, mümin için uzak diyarlar gibidir. Kendisi ne oradan geçer nede o diyara meyleder.

Tebessüm ve iyimserlik her zaman yanı başında du­ran kalkanlar gibidir.

Bazen kişiye musibet ve zorluklar baskın gelir ve hu­zurunu kaçıracak, onu mutsuz edecek durumlara sokar. Belini büken, üzüntü ve kederlere boğan olaylar insanın başına her an gelebilir ve gelmektedir.

Yüce Allah (cc):

“Allah (cc) her şahsı, ancak gücünün yettiği ölçüde mükellef kılar…” (Bakara, 286. ayet) buyurmuştur.

Üzüntüye teslim olmak, kendini olayın ve hametine bırakmak, karamsar ve ümitsiz olmak; başımıza gelen olayları ortadan kaldırmayacak, bizim direncimizi biti­recektir.

Efendimiz (sav), sıkıntı ve üzüntülerin kendisini bağ­ladığını söyleyen bir sahabiye;

Allah (cc)’tan yardım iste ve sana söyleyeceğim sö­zü söyle” buyurarak;

“Allah’ım! Kederden ve hüzünden, acizlik ve tem­bellikten, cimrilik ve korkaklıktan, borcun belimi bük­mesinden ve insanların bana galip gelmesinden sana sı­ğınırım.”

Sözünü (duasını) öğretmiştir.

Üzüntü ve kederde, Allah (cc)’a sığınmanın en kesin çözüm olduğunu ifade eden bu Hadis-i Şerif, insanların gücünün tükendiği, her şeyin bitti denildiği ve ümitlerin son bulmaya yüz tuttuğu anlarda, Allah (cc)’ın kullarına yardımını ihsan ettiğini göstermektedir.

Gecenin en karanlık anı, sabahın geldiğinin işaretçi­sidir.

Bizi üzüntülerimizden felaha ulaştıran Allah (cc)’a Hamdolsun.