Kadınlar Nasıl Salavatlaşır?

By | 2 Şubat 2015

kadinlar-nasil-salavatlasir    Gerek erkek, gerekse kadın, mü’minlerin karşılaştıkları zaman selâmlaşmaları, hal-hatır  sormaları, musafaha yapmaları, tokalaşmaları, kucaklaşmaları, birbirlerine güleryüz  göstermeleri İslâmî kardeşliğin bir gereğidir. Bu davranışların tamamı sadakadır ve ibadettir.
Bir hadiste Peygamberimiz (a.s.m.) musafahanın faziletini şöyle anlatırlar:
“İki Müslüman karşılaşıp musafaha yaparlarsa, Cenâb-ı Hak, onlar ayrılmadan her ikisinin de  günahını bağışlar.”
Peygamberimizin (a.s.m.) bu hususta nasıl hareket ettiğini de Hazret-i Ebû Zer’den öğreniyoruz.  Müslümanlar kendisine sorarlar:
“Resul-i Ekremle (a.s.m.) karşılaştığınız vakit sizinle musafaha yapar mıydı?”
Bu sual üzerine Hz. Ebû Zer (r.a.) kendi başından geçen nurlu bir hatırayı şöyle anlatır:
“Resul-i Ekrem Efendimizle (a.s.m.) karşılaşıp da musafaha et-mediğimiz hiç vaki değildir. Her karşılaşmada musafaha ederdi. Beni bir gün evden çağırtmıştı. O gün evde yoktum. Eve geldiğimde haber verdiler. Hemen huzuruna vardım, divanın üzerinde oturuyorlardı. Beni görünce ayağa kalktı ve kucakladı. Bu manzara benim için çok, hem çok güzel bir şeydi.”
Karşılaşınca musafaha yapmak, kucaklaşmak Peygamberimizin (a.s.m.) hem sözlü, hem de fiilî bir sünnetidir. Peygamberimizin (a.s.m.) sünnet olan bu hareketini mutlaka erkekler uygulayacak diye bir kural yoktur. Bu sünneti mümin erkekler yapabildikleri gibi, mümin kadınlar da yaparlar.Yalnız burada dikkat edilmesi gereken nokta, kadınların kendilerine nikâhı düşebilecek erkeklerle musafaha yapmamalarıdır, tokalaşmamalarıdır, bu caiz değildir.
Karşılaşınca Peygamber Efendimizin (a.s.m.) üzerine salavat-ı şerife getirme meselesine gelince; bu konuda da yine bir hadis-i şerifin meâlini okuyalım:
“Birbirlerini seven iki kul karşılaştıkları zaman Resulullah’a (a.s.m.) salavat getirirse, ayrılmadan önce Allah’ın affına ermiş olurlar.”
Meâllerini verdiğimiz bu hadislerden, bizim de tâbiî olarak uygu-ladığımız şu sıralama çıkıyor. İki Müslüman karşılaştıkları zaman önce “Esselâmü aleyküm”, “Ve aleykümüsselâm” diyerek selâmlaşırlar, musafaha yaparlar ve “Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammed” diyerek Peygamberimizin (a.s.m.) üzerine salavat getirirler.
Bunların hepsi de sünnettir. Hiçbir zaman bid’at ve uydurma olamaz. Gerek erkekler, gerekse kadınlar kendi aralarında bu sünneti yaşamaya, yaşatmaya gayret ederler.
Yalnız, kadınlar musafaha ve kucaklaşma sünnetini cadde ve sokak gibi yabancı erkeklerin görebileceği bir yerde yapmamaya dikkat ederlerse daha isabetli olur. Zaten mü’min kadınların her vakit İslâmî edep ve ahlâka uymaları gerekir.