İyi Ahlakın Fazileti

By | 24 Eylül 2014

pardesu

 

Selam Vermenin AdabıAllah-u Teâlâ peygamber’in (s.a.v.) yüce ahlâkını belirlemek için şöyle buyurur:

“Hiç şüphesiz yüce bir ahlâk üzeresin.”(Kalem/4)

Hz. Aişe (r.a.) dedi ki:

—                    Resûlüllah (s.a.v.)’in ahlâkı, Kur’an ahlakıydı.”

Bir zat peygamber’e (s.a.v.) iyi ahlâktan sordu. Peygamber (s.a.v.) şu ayeti okudu:

“Bağışlayıcı ol, iyilik emreden ve cahillerden yüz çevir.” (Araf/99) Sonra şöyle devam etti:

“Seni ziyaret etmiyen akrabaları ziyaret etmen, sonra yardımcı olmıya- na yardımcı olman, zalimi de bağışlayıcı olmandır.”

Rasûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurdu.

“İyi ahlâkı tamamlamak için gönderildim.”

Ve yine;

“Amellerin tartılacağı gün terazide, iyi ahlâk ve takvadan daha ağır ba­sacak şey yoktur.” buyurdular.

“Bir adam Rasûlüllah (s.a.v.)’e geldi:

—                    Ey Allah’ın Rasûlü! Din nedir?, diye sordu.

Peygamber (s.a.v.):

—                    Güzel ahlâktır!, buyurdu.

Sonra arkasından yaklaşarak;

—                      Din nedir? dedi.

Peygamber (s.a.v.):

—                      Güzel ahlâktır!, dedi.

Sonra sağında gelerek aynı soruyu sordu:

Peygamber (s.a.v.) aynı cevabı verdi. Sonra solundan gelerek soruyu tekrar etti. Aynı cevap verdi. Ve şöyle devam etti:

—                      Kızıp öfkelenmemektir, dedi.

Peygamber (s.a.v.)’e:

—                      Ey Allah’ın elçisi! Uğursuzluk nedir?, diye sordular.

Peygamber (s.a.v.)

—                      Kötü ahlâktır!, buyurdular.

Bir adam Rasûlüllah (s.a.v.)’e gelerek;

—                      Ey Allah’ın elçisi, bana nasihat et! dedi.

Peygamber (s.a.v.) buyurdu ki:

—                      Her bulunduğun yerde Allah (c.c.)’dan kork!

Adam:

—                      Öğüt vermeye devam et, dedi.

Peygamber (s.a.v.):

—                      Kötülük yaptıktan sonra iyilik yap ki, onun zararını gidersin.

Adam:

—                      Devam et, dedi.

Rasûlüllah (s.a.v.):

—                      İnsanlara iyi ahlakla davran! buyurdular.

Rasûlüllah (s.a.v.)’e amellerin faziletlisinden soruldu. Şöyle cevap ver­diler:

—                      Güzel ahlâktır.

Yine Rasûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

“— Allah’ın yarattığı hiçbir güzel ahlaklıyı, cehennem kendine rızık olarak alamaz.”

Fudayl İbni İyaz (k.s.) dedi ki:

Rasûlüllah (s.a.v.)’e sordum: Gece namaz kılıyor, gündüz oruç tutuyor. Yalnız, kötü ahlâklı ve komşularına eziyet eden kişinin durumu nedir?

 

Rasûlüllah (s.a.v.) bana dedi ki:

“— Ona yaptıklarının faydası yoktur. O cehennemliktir!”

Ebu Derda (r.a.) dedi ki:

Rasûlüllah (s.a.v.)’den işittim. Buyurdu ki:

“Kıyamet günü amellerin tartılacağı zaman teraziye ilk güzel ahlâk ve cömertlik konulur.” Allah-u Teâlâ imanı yarattığı zaman iman şöyle dua etti: “— Ey Allah’ım! Beni güzel ahlâklı ve cömertlikle besle!”

Allah küfrü yarattığı zaman, küfür şöyle dedi:

“— Allah’ım! Beni kötü ahlâk ve cimrilikle besle!”

Rasûlüllah (s.a.v.) buyurdu ki:

“Allah dini kendine has kıldı. Ancak dinin size güzel ahlâk ve cömert­likle faydası olur. Dini güzel ahlâk ve cömertlikle süsleyiniz!”

“Güzel ahlâk, Allah’ın büyük güzel ahlâkıdır.”

Rasûlüllah (s.a.v.)’e: “İman bakımından hangi mü’min faziletlidir? diye soruldu. O şöyle cevap verdi:

—                     En iyi ahlâkı olandır.

“İnsanlara mallarınızla değil de güler yüz ve güzel ahlakınızla mutlu­luk verirsiniz.”

Kötü ahlâk, sirkenin balı bozduğu gibi, iyi amelleri bozar.”

Cabir İbni Abdullah (r.a.) dedi ki, Rasûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

“— Allah seni güzel yarattı, sen de ahlâkını güzelleştir.”

Bera İbn-i Azeb (r.a.) anlatıyor:

Peygamber (s.a.v.) insanların en güler yüzlü ve en iyi ahlaklısıydı.

Ebu Said El-Hudri (r.a.) dedi ki; Rasûlüllah (s.a.v.) devamlı şu dua ile dua ederdi:

“Ey Allah’ım, canlıları nasıl güzel yarattınsa benim ahlâkımı da güzel ahlâk kıl!”

Abdullah İbni Ömer (r.a.) dedi ki:

—                     Peygamber (s.a.v.) genellikle duasında şöyle derdi: “Ey Allah’ım bana sıhhat, afiyet ve güzel ahlâk bağışla.”

Ebu Hüreyre (r.a.) Rasûlüllah (s.a.v.)den şöyle rivayet etti:

“— Mü’minin cömertliği dini, ve onu süsleyecek güzel ahlak ve yol gösteren aklıdır.”

Usame İbni Şerik (r.a.) dedi ki:

—                     Bir Arab’ı (Rasûlüllah’a (s.a.v.) şöyle sorarken işittim: “Ey Allah’ın elçisi, kula verilen en hayırlı şey nedir?

Rasûlüllah buyurdu ki:

—                     Güzel ahlâktır!

Yine Rasûlüllah (s.a.v.) buyurdu ki:

“— Kıyamet günü bana konak bakımından en yakın, ve sevimli olanı­nız, güzel ahlâk sahiplerinizdir!”

İbni Abbas (r.a.) dedi ki:

Rasûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Üç şey veya bu üç şeyden biri ken­dinde bulunan kişinin ameli kıymetsizdir. Onlar:

1-                      Onu Allah’ın buyruklarına karşı korumayan takva.

2-                      Sefih hale düşmekten, aşağılanmaktan alıkoymayan vakar.

3-                      İnsanlarla iyi geçinecek bir güzel ahlâkı olmamak.”

Rasûlüllah (s.a.v.) namaza başlamadan önce şöyle dua ederdi:

“— Allah’ım beni güzel ahlâk sahibi kıl. Zira beni güzel ahlâka ancak sen ulaştırırsın. Beni kötülüklere maruz kalmaktan alıkoy!”

Rivayet edildiğine göre, bir alime:

—                     Güzellik nedir? diye soruldu.

O şöyle cevap verdi:

Tatlı söz, insanlara iyi davranmak, güler yüzlü ve iyi ahlâk sahibi olmaktır.