İlk Müslümanlardan Sa’d bin Ebî Vakkas

By | 28 Ocak 2015

ilk-muslumanlardan-sad-bin-ebi-vakkasİslâm güneşi doğduğunda Sa’d bin Ebî Vakkas 17 yaşında bir gençti. Peygamberimiz gizli olarak İslâmiyeti anlatıyordu.
O zaman daha Müslümanların sayısı ancak yedi-sekiz kişi kadardı.

Hz. Sa’d, Müslüman olmadan üç gün önce bir rüya gördü. Rüyasında kap karanlık bir yerde bulunuyordu. Hiçbir şey göremiyordu.

Derken ay doğdu. Ayın aydınlığında yolunu buldu. Daha sonra Müslüman olan Hz. Ebu Bekir, Hz. Ali ve diğerlerini gördü.

Bu rüyadan sonra araştırdı. Peygamberimizin (a.s.m.) gizli olarak İslâmiyeti anlattığını öğrendi.

Onu görmek istiyordu.

Sonunda Mekke’nin dışında bir yerde namaz kılarken gördü.

Hiç tereddüt etmeden yanına varıp Müslüman olacağını söyledi. İlk Müslümanların arasına girdi.

Oğlunun Müslüman olduğunu duyan annesi çok kızdı. Oğlunun puta tapmayı bırakıp da İslâmiyeti seçmesine dayanamadı. Onu vazgeçirmek istedi.

Hz. Sa’d annesini çok seviyordu. Sözünden hiç çıkmazdı. Bir dediğini iki etmezdi.

Bunu bilen annesi bir gün ona çıkıştı:

“Ey Sa’d, sen bu yeni çıkan dini bırakmayacak olursan, ne yemek yerim, ne de bir şey içerim. Aç susuz kalır, ölürüm. Sen de ondan sonra ‘Ey anne katili!’ diye çağırılırsın.”

Hz. Sa’d, annesinin gönlünü almaya çalıştı

“Anne,” dedi, “Böyle yapma. İyi bil ki, ben dinimi bırakmam. İnandıklarımdan vazgeçmem.”

Fakat annesi hiç dinlemedi. İki gün, iki gece bir şey yeyip içmedi, aç susuz kaldı. Halsiz düşmüştü, perişandı. Bayılmıştı.

Allah’a inanmayan diğer oğlu gitti, susuzluktan bayılan annesini ayılttı.

Ayılan anne, oğlunun döndüğünü sanıyordu. Fakat dediğini yapmadığını duyunca oğluna beddua etmeye başladı. Bunun üzerine Hz. Sa’d şöyle dedi:

“Vallahi anne, iyi bil ki, senin bin tane canın olsa, her gün birer birer çıksa, ben bu dinimden yine dönmem. İster ye, istersen yeme!”

Bu kararından sonra annesi yemeye içmeye başladı. Çünkü umudu kesilmişti.

Hz. Sa’d, Allah’a ve Onun Peygamberine iman etmişti. Haklıydı. Ana-baba hakkı Allah ve Peygamber hakkından sonra gelirdi.

Ana-baba, Allah’ın ve Peygamberin emrine aykırı bir şey söylerse, onlara itaat edilmeyeceğini de biliyordu. Fakat yine de içi rahat etmiyordu. Annesinin bedduasından korkuyordu.

Çok geçmeden Cenâb-ı Hak, Peygamberimize bir âyet gönderdi. Bu âyette Hz. Sa’d’ın haklılığı bildiriliyordu.
Cenâb-ı Allah şöyle buyuruyordu:

“Biz, insana ana-babasına iyi davranmasını tavsiye ettik. Eğer onlar, seni, hakkında bilgin olmayan bir şeyi (körü körüne) Bana ortak koşman için zorlarlarsa onlara itaat etme (sözlerini dinleme). Dönüşünüz ancak Banadır. O zaman size yapmış olduklarınızı haber vereceğim.” (Ankebut Sûresi, 8.)

Bu âyet indikten sonra Hz. Sa’d rahatladı. Yanlış bir iş yapmadığını anladı.