Anne-Baba Evlâdının Dinî Yaşantısına Engel Olabilir mi?

By | 28 Ocak 2015

anne-baba-evladinin-dini-yasantisina-engel-olabilir-miİnsan, anne-babası razı olmasa da dinini yaşamalı ve dinî hizmette bulunmalıdır. Fakat, onları incitecek, kalplerini kıracak, karşı gelecek bir tutum içine girmemelidir. Sadece güzellikle anlatmalı, mahiyetini bilmediği konuları onlara izah etmeli, gönüllerini almaya çalışmalıdır.

Peygamberliğin ilk günleriydi. Resul-i Ekrem Efendimiz Hz. Hatice ile birlikte namaz kılıyordu. Henüz on yaşlarında bulunan Hz. Ali hayran hayran onları seyretti.

Namaz bittikten sonra merak edip sordu:

“Nedir bu yaptığınız?”

Peygamberimiz, “Ey Ali, bu Allah’ın seçtiği, beğendiği dindir. Seni bir olan Allah’a iman etmeye çağırıyorum. İnsana fayda ve zararı dokunmayan putlara tapmaktan sakındırıyorum” buyurdu.

Bir an için duraklayan Hz. Ali, “Bu, benim bu zamana kadar duyup işitmediğim bir şey. Babamın iznini almadan bir şey yapamam” diye konuştu.

O gün kimseye bu meseleyi açmadı. Geceyi düşünerek geçirdi.

Şafak aydınlığıyla kalbine bir ışık doğdu. Doğruca Resulullah’ın (a.s.m.) huzuruna vardı, şöyle konuştu:
“Allah beni yaratırken babam Ebû Talib’e sormadı. Ben neden Allah’a iman edip ibadet etmek için gidip ona danışıp iznini alayım?”

Böylece ilk Müslüman çocuk şerefini aldı.

Evet, Hz. Ali kendisini Yaratanı tanıyacak, Ona iman edecek, ibadette bulunacakta. Bunun için gidip ayrıca babasına danışması, onun fikrini alması bir mânâ ifade etmezdi.

Bundan dolayı, insan, anne-babası razı olmasa da dinini yaşamalı ve dinî hizmette bulunmalıdır. Fakat, onları incitecek, kalplerini kıracak, karşı gelecek bir tutum içine girmemelidir.

Çünkü bir anne veya baba ne kadar haksız olursa olsun, evlâdın onlara karşı gelmeye hakkı yoktur.

Sadece güzellikle anlatmalı, mahiyetini bilmediği konuları onlara izah etmeli, gönüllerini almaya çalışmalıdır.
Çünkü hiçbir anne-baba evlâdının kötü olmasını istemez, onun hep ahlâklı, temiz ve terbiyeli olmasını arzu eder.